Seni düşünmek güzel şey,
Ümitli şey,
Dünyanın en güzel sesinden.
En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana
Ben artık şarkı dinlemek değil,
Şarkı söylemek istiyorum...
-Nazım Hikmet-
Sana geleceğim bir yıldız gibi
karaltılar arasından çıkıp bir gece
dünyaları aşmış rüzgârlı kanatlarla
seni bulmaya geleceğim sevinçle
Tepeden tırnağa yanarak, mest
yazın gönülçelen günleri gibi
dağlardaki yabani lalelerle senin için
dolduracağım eteğimi
Aynı dili konuşmuoyruz ki anlatayım ona
korkunç kederimin sırrını
şüphe yok ki kimse benim yaptığım gibi
acısına maya etmemiştir kendini
Ruhumdaki kederin sebebi, benim.
bir çare yok buna
zincire vurulmuşum inliyorum
bir bağım yok zincirin halkasıyla...
Sana gitme demeyeceğim
Üşüyorsan ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
Incinirsin.
Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia
Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde,
Şarkılarımda, sözlerimde.
Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.
Saçların uçuşurdu rüzgardan.
Yanından seni seyrederdim.
Güneş yakardı, deniz yanardı..
Sen konuşurdun, dinlerdim.
Gülerdin,
Susardın, düşünürdün.
Benimle el ele yürürdün.
Yol biterdi
Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç...
Sana diyeceklerim söylemekle bitmez.
Yıllardır yaşamamdan çaldığım zamanlar
Adına düğümlendi.
Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç...
Başka şehirleri özleyelim orada seninle.
Bu evler, bu sokaklar, bu meydanlar
Ikimize yetmez