Serap BAĞCI

Lüks bir semtte evini almış, müthiş pahalı bir araba almış, çok yakışıklı- güzel bir eşe sahip, kariyerini banka hesaplarından kontrol edip tatmin oluyor olabilirsin, belki de salon salamanjende oturup viskini yudumluyor, sahip olduklarını izliyor olabilirsin. Hey sen! Ne olursan ol! Sen bir TUTUNAMAYANLAR'sın! Tutunamiyorsun sen evinde otururken istemediğin bir savaşa, istemediğin, desteklemediğin bir doğa katliamına, bir kalp kırılmasına, bir canın yanmasına ortak oluyorsun. Halbuki sen duvara yanlış bir resim asarım diye duvarına hiç resim asamayansın, bir kalp kırarım diye ağızını açamayansın ama senin adına televizyona çıkıp konuşanların sebep olduğu büyük sorumluluklari sırtına yükleyensin. Sen aslında en büyük tutunamayansın. Tutunamiyorum. Utanıyorum.
Reklam
"Bir İtalyan lokantasında domates soslu spagetti, Polonya ve İrlanda lokantalarında bolca patates, Arjantin lokantasında onlarca farklı biftek çeşidi, Hint lokantasında hemen her şeye serpilmiş acı biberleri, İsviçre kafelerinde de çırpılmış kremalı koyu ve sıcak çikolata bulmayı bekleriz. Oysa bu yiyeceklerin hiçbiri bu ülkelerin yerel ürünü değildir. Domates, acı biber ve kakao Meksika kökenlidir ve Asya'yla Avrupa'ya ancak İspanyollar Meksika'yı fethettikten sonra ulaşmıştır. Jül Sezar ve Dante Aleghieri yaşamları boyunca hiç domatesli spagettiyi çatallarına dolayamadılar (o dönemlerde çatal bile icat edilmemişti), William Tell hiç çikolata yiyemedi ve Buddha hiç yemeğine acı biber koyamadı. Patatesler Polonya ve İrlanda'ya ulaşalı henüz dört yüz yıl bile olmadı. Arjantin'de 1492'de yiyebileceğiniz tek biftek lama bifteğiydi."
Büyük İskender güneş altında dinlenmekte olan Diyojen'i ziyarete gidip ona yapabileceği bir şey olup olmadığını sorduğunda Diyojen o hiçbir şekilde itiraz edilemeyen cevabını vermişti: Sizden istediğim tek şey kenara çekilmenizdir. Bunu yaparsanız güneşime mani olmazsınız ve bana vermeniz mümkün olmayanı benden almamış olursunuz."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Talleyrand Prensi on yıllar boyunca edindiği yönetim deneyimini şu sözlerle özetlemiştir: "Süngüyle pek çok şeyi yapabilirsiniz, ama üstüne oturmak pek rahat değildir."
"Voltaire Tanrı hakkında, "Tanrı yoktur ama bunu sakın hizmetkarıma söylemeyin, yoksa geceleyin beni öldürür," demiştir. Hammurabi aynısını hiyerarşi ilkesi hakkında, Thomas Jefferson da insan hakları için söylerdi. Homo sapiens'in doğal hakları yoktur, tıpkı örümcekler, sırtlanlar ve şempanzelerin doğal hakları olmadığı gibi; ama bunu hizmetkarlarımıza söylememeliyiz, yoksa geceleyin bizi öldürürler."
Reklam
Reklam
116 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.