Sertan Dural

Sertan Dural
@SertanDural
Lisans
İstanbul
Vize
6 okur puanı
Nisan 2019 tarihinde katıldı
"Vardı,"dedi, "çok kutsal ağaç vardı şu Çukurovada. Buradan denize kadar nar ağacı ormanıydı Çukurova. Yaz bahar aylarında bir al çiçekler açardı narlar, toprak buradan Ayasa kadar apal kesilir, deniz gibi dalgalanırdı. Karayılanlar sevişirdi nar çiçeklerinin altında, ocaktaki demir gibi kıpkızıl olarak...
Sayfa 85 - YKYKitabı okudu
Reklam
Bu iki günün nasıl geçtiğini yazmayacağım. Birçok hatıratım gibi bunların da unutulmasında ne beis var? Yalnız şu kadar diyelim ki insanlar hakikati daima gizlerler.
Bitlis'ten Dönüş
16 Kasım 1916 Şerefiye denilen camiyi gezdim. Hayvan leşleriyle ve atıklarıyla doluydu. Harap olmuş. Yolda 12 yaşında Ömer adında öksüz bir çocuk gördüm. Onu yanıma aldım. O görülünce böyle anası babası ölmüş üç tane yetim daha getirdiler. Onlara da para vermekle yetindim.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Conkbayırı
Gökten şarapnel parçaları yağmur olup yağıyordu. Büyük çaplı deniz toplarının tam isabetli taneleri yerin içine girdikten sonra patlıyor, yanımızda, kenarımızda büyük çukur giderleri açılıyordu. Bütün Conkbayırı yoğun dumanlar ve ateşler içinde kaldı. Herkes kaderine razı olmuş, tevekkül içinde akıbetini bekliyordu. Etrafımız şehitler ve yaralılarla doluydu.
İnsanlar, ancak istekleri, fikirleri anlaşılarak yönlendirilebilir ve yönetilebilir.
Reklam