Var mı daha ağır yük zamanı çekmek kadar. Yaşama sebebimsin, su kadar, ekmek kadar. Ayrılığın özlemin her şeyin bir hazzı var. Seni anlamak da güzel, seni beklemek kadar.
Bu kapıdan kol ve kanat kırılmadan geçilmez;
Esten, dosttan, sevgiliden ayrılmadan geçilmez.
İçeride bir has oda, yeri samur döşeli;
Bu odadan gelsin diye çağrılmadan geçilmez.
Eti zehir, yağı zehir, balı zehir dünyada,
Bütün fani lezzetlere darılmadan geçilmez.
Varlık niçin, yokluk nasıl, yasamak ne, top yekun?
Akli yele salıverip çıldırmadan geçilmez.
Kayalık boğazlarda yön arayan bir gemi;
Usta kaptan kılavuza varılmadan geçilmez.
Ne okudun ,ne öğrendin, ne bildinse berhava;
Yer çökmeden ,gök iki sak yarılmadan geçilmez.
Geçitlerin, kilitlerin yalnız Onda şifresi;
İşte, işte o eteğe sarılmadan geçilmez!
NECİP FAZIL KISAKÜREK
Elimde, sükutun nabzını dinle,
Dinle de gönlümü alıver gitsin!
Saçlarımdan tutup, kor gözlerinle,
Yaşlı gözlerime dalıver gitsin!
ŞAİR:Necip Fazıl Kısakürek