Kalbi sükûn bulmayan bir insan, dünyanın en huzurlu yerinde bile sükûneti bulamaz.
Ama yaşadığı hayatı içine sindiren bir insan, penceresiz bir kulübede bile huzura kavuşur.
Yüz beş yaşında, seksen beş yaşındakinden ya da otuz iki yaşındakinden farklı bir şekilde ölünmüyor ama uzun bir yaşamın bedeli yalnızlık oluyor. Ölüm, kimse için farklı değil. Ama mezarın başına gelenler bunu henüz bilmiyor.