"Bilimin zaferi vatanımın yenilgisiydi. Fizikçilerin sevinci Japonların kederiydi."Sayfa 60
Bence kitabın en vurucu cümleleriydi. Arka kapakta yazan şu kısım özetlemiş aslında :
...Bu rapordan ve bombadan sonraki yaşamından hareketle kaleme aldığı, hem korkunç bir yıkımın biyografisi hem de tramvatik bir yaşamın otobiyografisi...
Elbette orada olmadığım için onlar kadar keder hissedemedim ama en az onlar kadar canım yandı. Hele son sayfalarda geçen 5 yaşındaki çocuğun oyuncaklarıyla konuşması. Kim bilir kaç çocuk yetim kaldı? Kaç anne-baba çocuklarından koptu? Kaç kişinin canı yandı?
İnsanlar neden savaş yapar ki? Onca masumun suçu neydi? Liderlerin anlaşmazlıklarının bedelini neden masumlar ödemek zorunda? Neden ortak bir yol bulamıyorlar? Aç gözlü olmak yerine elindekileriyle yetinip elindekileriyle bir şeyler yapsalar olmuyor mu? Neden iyi şeyler yapmak yerine yeteneklerini kötülük için harcıyorlar? Tamam dünya zıtlıklarla var iyilik olmadan kötülüğü, güzel olmadan çirkini bilemeyiz ama bu kadar kötülük fazla değil mi?
Ne zaman öleceğimiz belli değil. Son kez sevdiklerimizi görebilecek miyiz? Son kez sevdiğimiz yemeğj yiyebilecek miyiz? Son kez sevdiğimiz çiçeği koklayıp patili dostlarımızın başını okşayabilecek miyiz? Her şeyin yarım kalma ihtimali varken neden bu kavgalar, bu küslükler?
Bir doktor yazdığı için tıpla ilgili kelimeler var ama altta açıklamaları yazıyor sıkıntı yapmanıza gerek yok. Savaşın kötülüğünü gözler önüne seren bir kitap okumak istiyorsanız tavsiye ederim. Ben en son 6. sınıfta Çizgili Pijamalı Çocuk kitabında ağlamamak için kendimi tutmuştum bu da ikinci kitap oldu.