Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sevil

Sevil
@Sevilsevilsevil
Sıkı Okur
“Bazılarımız şiirlere, şarkılara, filmlere, kitaplara tutunuyor. Sanırım artık insan, tutunamıyor insana…”
İnsan sevmeyen insan sanatçı olabilir mi? Onun rengi siyahtır, başka renk tanımaz, kalbi mühürlü, gözü kör ve kulakları sağırdır. Göremez, duyamaz ve hissedemez. Yaratamaz fakat taklit edebilir. Sanatkâr olmak mahlukatı sevmekle başlar. Çiçeği seveceksin, böceği seveceksin, daha da önemlisi insanı seveceksin. Yaratıcılığın ve ilhamın beslendiği kaynak sevgidir. Sevgiden yoksun ruhlar ve eller eser yaratamazlar.
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
O günden bugüne ne de çok şey değişmişti eve dair. Yuvaydı o evler, evimiz denirdi, bizim evimiz. Anneler o evin tapusu senin adına olacak, benim adıma olacak diye tartışmazlardı. Benim evim denmezdi, bizim evimiz denirdi. O evler ekonomik bir değer taşımazlardı çünkü paha biçilmez bir değerleri vardı. O evlerin ne kadar lüks olup olmadıkları hiç konuşulmazdı ne de metrekaresi . Çok kilitli çelik kapıları yoktu, hatta çoğunun kilidi bile yoktu, hırsız da yoktu ,hırsızlık da ama kapıları herkese açıktı.
Bayıldım...
“ İnsanın bazen geçmez dediği, bitmez dediği, dar ve kötü günleri olur; hastalık, ayrılık, kaza, zarar, ziyan, haksızlık ve zulme uğrama… Hani denilir ya: “Düştüğü günler” işte. İnsanın doğasında var olur da… böyle bir duruma düşerseniz melullenmeyin düşkünlük gün günleri sandığınız bugünler, aslında temizlik ve arınma günleridir. İyi günlerinizde sizi çevreleyen insanlardan bir çoğu, o dar günlerde aniden yok olurlar, yiterler, arasanız da bulamazsınız. Gün gelir fırtına diner, tufan geçer, dertler biter ve ortaya çıkarlar hemen. Hele bir de size işleri düşmüşse yine. Hem de kırgınlıklarını bildirerek,” ne aradığın var ne sordugun” diyerek. Çevrenizde sizinle birlikte birkaç kadin dost kalır tufanda, onlar hep sizinledirler iyi günde, kötü günde elinin üstünde onlar kalmıştır altın gibi parıldar, dururlar. Toz, toprak, çamur akıp gitmiştir, cevher arınmıştır yüklerinden. bilki o cevher gibisin pürü pak, kirlerinden arınmış bir çamaşır gibi tertemiz.Melullenme, bükme öyle boynunu, üzülme. Arınma günleridir bugünler, saf ve temiz. Sonra gönderdiğin güvercin gelir konar omzuna ve” tufan sona erdi” der.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ulus, tarihin ancak devletlerin yıkılma ve çökme gibi kargaşalarında kaydettiği çok önemli ve tehlikeli anları yaşıyordu. Böyle anlarda, şansını ve kaderini kendi eline almakta aymazlık gösteren ulusların gelecekleri karanlık ve felaketlerle doludur. Türk ulusu bu gerçeği anlamaya başlamıştı . Bu anlayışının sonucu olarak, kurtuluş ümidi veren her içten işarete koşmaktaydı. Ancak bir toplumun uzun yüzyılların uyuşturucu yönetim ve eğitiminin etkisinden bir günde, bir yılda kurtulup özgür kalabilecegini düşünmek ve kabul etmek doğru değildir. Bu sebeple durumu ve gerçeği bilenler , ellerinden geldiği kadar bağlı bulundukları ulusu aydınlatıp yol göstererek, ona, kurtuluş hedefine yürümekte önderlik etmeyi en büyük insanlık görevi bilmelidirler.
İnsaf ve merhamet dilenmek gibi bir ilke yoktur. Türk ulusu, Türkiye’nin gelecekteki çocukları, bunu bir an akıllarından çıkarmamalıdırlar.
Reklam
Efendiler, Mister George Milne’in doğrudan doğruya Osmanlı Devleti’nin savunma bakanına emir ve talimat vermektedir. Bu durum, ne ulusal örgüte karşı onur sorunları çıkaran savunma bakanının ve ne de Osmanlı Devleti’nin bağımsızlığını güvence altına almak sorumlulugunu üstlenmiş olan hükümetin onurunu incitiyor. Bu durumun, kendilerinin onurunu ve devletin bağımsızlığınını çoktan zedelemiş olduğunu fark etmek istemiyorlar. Hiç olmazsa protesto etmiyorlar. Hiç olmazsa,” bağımsızlığımıza darbe vuran bu saldırı ve tecavüze aracı olamayız” diye haykırmaya cesaret edemiyorlar… cesaret edemiyorlar efendiler, çünkü korkuyorlar.
Siz bir din adamı olarak siyaset oyunlarında, hele Boğazlaşma ile sonuçlanacak işlerde rol oynamak sevdasına kapılmamalıydınız. Mustafa Kemal
Mektup;
Seçimleri geciktirmek ve askıya almak için, emriniz çerçevesinde görüştüm. Bol para dağıtarak oyları bölmeye uğraşacaklardır. Sait Molla
Bizim padişahların her şeye karşı zayıf olduklarını unutmayınız. Sait Molla
“Devletin iç işleri ve siyasi çalışmaları kesinlikle ortaklık kabul etmez.”
Reklam
416 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kitabın konusu ve olaylar o kadar iyi ki… Nazi kampından kurtulmuş bir adam, ona bunu yapanların peşine düşüyor. Gerçekten ilgimi çeken bir konu. Her şey o kadar güzel gidiyordu ki.. Ama sonlara doğru sanki yazar sıkılmış da hemencecik olsun bitsin diye kitabın sonunu alelacele yazıvermiş gibi hissettim. Yani baştaki o harika sürükleyicilik sonda puff..%50 beğendim o yüzden.
Limon Yapraklarının Kokusu
Limon Yapraklarının KokusuClara Sánchez · Pegasus Yayıncılık · 2013445 okunma
416 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Limon Yapraklarının Kokusu
Limon Yapraklarının KokusuClara Sánchez
6.8/10 · 445 okunma
Ve birini sevmek, insanaı umutsuzluktan kurtaran bir şeydi.
Sayfa 183Kitabı okudu
Aşık olduğuna nasıl bu kadar emin olabildiğini sordum. “ Çünkü beni uçuruyor, ayaklarimi yerden kesiyor, yakınımdayken o kadar heyecanlanıyorum ki ellerim titremeye başlıyor ve onu öpmek istiyorum,” dedi başını eğerek.
Sayfa 183Kitabı okudu
Onu görür görmez kendimi kendimi bu kadar iyi hissetmemin sebebinin ne olduğunu anladım.
Sayfa 182Kitabı okudu
1.648 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.