Betül

Betül
@Sevimbe
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da Hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil, Bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte Yani yürekte.
72 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kitap Kaoladan sürpriz kitap olarak gelmesiyle denk geldiğim bir kitap. Konusu itibariyle satın alacağım bir tercih olmazdı. İlişkilerdeki artan problem ihanet konu edilmiş. Bu hareket de hayatında sıkışmış birisinin heyecan arayışı gibi tasvir edilmiş. İlişkilerdeki aldatma meselesinin sadece sıkılmış olmak gibi basit bir bahaneye indirgenmesi çokça rahatsız edici bulduğum birşey. Ama vicdani tarafı güzel işlenmiş. “Korku cezadan daha berbat birşeydir.” bakış açısı çok yerinde olmuş. Özetle Zweig’in sevdiğim eserleri arasına giremedi malesef.
Korku
KorkuStefan Zweig · Sander Yayınları · 2021104,1bin okunma
Reklam
736 syf.
·
Puan vermedi
·
30 günde okudu
Kitap 1300lü yıllarda İtalya’da bir manastırda geçiyor. Cinayet soruşturması etrafında dönen hikaye beraberinde çok fazla konuya değinip, bazı dini ve felsefik tartışmalara sürüklüyor. Gayet akıcı, sürükleyici ve doyurucu bir eser. Okurken ortaçağ hakkında da bolca bilgi edinmiş oluyoruz. Yıllar içerisinde dinin farklı yorumlanmasıyla oluşan çeşitli tarikatlardan ve bu tarikatlar arasındaki çatışmalardan çokça bahsedilmiş. Bu kısımlar pek ilgimi çekmedi, okuması biraz yorucu geldi. Ama geçen zamanda dini buyrukların uygulanma sebebinin biraz daha korkuya dayalı olarak evrilmesi, maddiyatın süregelen düzen ile işlerin içine girmesi, yorumlamalarla ne kadar şeyin değiştiği de iyi bir gözlemcilik ile anlatılmış. Manastırdaki rahipler kütüphanedeki çok önemli eser ve yapıtları korumak için görevlendirirken aslında bunları sadece gizlemek istiyorlar. Çok değerli eserleri, bilgileri “her bilgi her kulağa göre değildir” felsefesiyle, körü körüne kendilerini vazifelerinin bu olduğuna inandırarak dünyanın erişimine kısıtlıyorlar. Sorgusuz sualsiz bir “doğruya” aldanıp aslında bir çeşit sapkınlığa bahane çıkarıyorlar. Okurken bizler de birçok şeye tanık oluyoruz. Derinliği bol olan bir eser. Kitap bittikten sonra yazarın notu kısmı başlıyor. Hem kitapla ilgili hem de yazım süreciyle ilgili bizzat yazarın yorumlarını okumak çok zevkliydi... Değer verdiğim birkaç kaynaktan mutlaka okunmalı dendiği için okuduğum bir kitap. Okuduğum için mutluyum, çok değerli bir eser. Mutlaka okunmalı listemde olmasa da, tavsiye edebilirim. Keyifli okumalar.
Gülün Adı
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 202012,7bin okunma
194 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kalemine bayıldığım Barış Bıçakçı’nın sayfalarında sürüklendiğiniz güzel eserlerinden biri. Yazarı seviyorsanız bu eseri de kütüphanenize ekleyebilirsiniz. Bir yandan ablası Meral’in evden gitmesiyle trajik bir ana sabitlenmiş ve hayatlarına devam etmek için şiire, edebiyata tutunmuş Can’ın ailesini okuyoruz. Bir yandan da Can’ın çeşitli şairlerle yaptığı röportajlar ile onların hikayelerini derlediğini görüyoruz. Bu hikayeler çoğunlukla açık uçlu kalmış, bazıları en heyacanlı yerinde yarım bırakılmış, pek hoşuma gitmedi. Aralardaki poetika kısımlarına bayıldım. Şiire hep farklı bir açıyla bakılmış, hepsi çok kıymetli. Aralarından bir tanesini aşağıya bırakıyorum: “Bir gün biri bana kaybettiğim şeyi bir şiirde bulabileceğimi söylerse ona hemen inanacağım ve bir şiiri hissetmenin bütün araçlarını yanıma alarak o şiire doğru yola çıkacağım.”
Tarihi Kırıntılar
Tarihi KırıntılarBarış Bıçakçı · İletişim Yayınları · 2019965 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
504 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Stefan Zweig’in açık ara en etkilendiğim kitabı. Alıntılarım dışında çok fazla altı çizilecek cümleyle dolu. Zweig seferlere tavsiye ederim, çok değerli bir eser. Savaş öncesi dönemde Viyana’dan bahsederek başlıyor. Orada kültüre verilen önemi, bu kültür seviyesinin ne kadar ileri olduğunu anlatıyor. Oradaki eğitim sisteminden bahsediyor. Sistemin bizimkine ne kadar benzediğini görüyoruz. Zweig ve arkadaşları bu eğitim sisteminin zayıflığından kendini kurtarıyor ve dehşet bir merakla, tutkuyla kitaplara ve dergilere yönelip kendilerini geliştiriyorlar. (Kendi lise yıllarımda ne kadar az okuduğumu hatırlattı maalesef). Lise bitiyor, yazar üniversiteye başlayıp farklı ülkelerde yaşamını sürdürerek yazar kimliğini geliştiriyor, çok değerli sanatçılarla bir araya geliyor. Kendi başlangıç serüvenini anlatırken aslında genç sanatçı adaylarına öğütler veriyor. Birinci ve ikinci dünya savaşlarını ve bu sürelerdeki bütün Avrupa ülkelerinde yaşadıklarını anlatıyor. Bu iki savaş arasında ulusların tavırların ne kadar değiştiğinden, savaş karşıtı paylaşımlar yaptığında hainlikle suçlandığından bahsediyor. Çok uluslu bir vatandaş veya ulussuz, yersiz yurtsuz kalarak yaşadıklarını, eserleri yasaklandığında, yok edilmeye çalışıldığında yaşadığı hüsranı anlatıyor. Maalesef ki 1942 yılında bütün bu yaşananlara dayanamayarak eşiyle birlikte intihar ediyor. Bu psikolojisini yansıttığını düşündüğüm son bir alıntıyla kapatıyorum: “Kendi ölümümden daha çok korktuğum şey, herkesin herkesle savaşmasıydı ve bu savaş şimdi ikinci kez başlamıştı.”
Dünün Dünyası
Dünün DünyasıStefan Zweig · Can Yayınları · 20192,146 okunma
132 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bir Vicdani hayatına kaç sokak tabelası sığdırmış. Ezberci eğitimle, düşünülmemesi öğretilen çocuklar: “Çok düşünmek iyi değildir. İnsanın kafasına zararlı fikirler üşüşür. Büyükler her şeyi bizden iyi düşünür”. Bir plak gibi küçük yaştan doldurulan Vicdani’ler... Dürüstlüğün, namusun tam tersi yönde ilerleyip başarıya ulaşan Efruz’lar... ve ülkemizin 70 yıllık serüveni. Kitabın mesajı net: “Gözlerimizi açalım, gerekeni yapalım.”
Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım
Gözlerimi Kaparım Vazifemi YaparımHaldun Taner · Yapı Kredi Yayınları · 2015688 okunma
Reklam