Varlığımın anlamı, hayatın bana bir soru sormasıdır. Veya, tam tersine, ben dünyaya sorulmuş bir soruyum ve cevabımı vermem gerekiyor, yoksa dünyanın vereceği yanıta mecbur kalırım.
Hayır, hayır, en iyisi hiç dünyaya gelmemekti ya da geleceksen, bir ağaç, bir taş olarak, daha da iyisi gelip geçenlerin topukları altında ezilen, kan dökmeyecek bir kum tanesi olarak gelmekti.
Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı.