Uykusuzluk, çok uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı ve tatilde sonunda fırsatını bulmuşken okuyabildim. Kitap, karısının ölümünden sonra her gün giderek daha erken kalkan Ralph'ı anlatıyor. Ralph'ın bu hali giderek daha da kötüleşiyor ve artık halisülasyonlar görmeye başlıyor. Bu halisülasyonların aslında gerçek olduğunu fark etmesiyle de asıl olaylarımız başlıyor.
Ben şuana kadar okuduğum bütün Stephen King kitaplarında olduğu gibi bu kitabı okurken de fazlasıyla keyif aldım ve sürüklendim. Her kurguda resmen tamamen bir evren yaratabilmesi ve bunu inanılmaz bir mantıksal çerçeveye oturtarak bizi de bu evrene çekebilmesini gerçekten seviyorum. Yalnızca benim için bu kitabın tek eksi yönü sonlarına doğru olaylar neredeyse anlayamayacağım bir raddeye geldiği için biraz okumakta yavaşlamam oldu. Ama bu yine de o kadar sıkıntılı bir detay değil ve kitap cidden okuması çok keyifli bir eser. Stephen King'ten favorim değil ancak sevdiğim bir kitap olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim ve kesinlikle öneririm.