Şeyma Demirhan

Kurtarmak! Sizi, kim kurtarabilir ki? Sizi gökten melekler inse kurtaramaz. Çünkü, Sizi evvela sizden, kendinizden kurtarmak lazımdır.
Sayfa 150 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Izdırap çekmeyi severim. Fakat bu ızdırabın sevimli hiçbir tarafı yok; çünkü bu bir felaketin mahsulü değil. Bu rezil olmuş bir adamın ızdırabıdır.
Sayfa 106 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor
Ne zalim mahluk!
Ne zalim mahlûk! Kendisiyle konuşurken, sesimin nasıl titrediğini de hiç işitmedi mi? Şefkatle dolu bakışlarımın okşamalarını derisi üstünde hissetmedi mi? Bir gün, ağacın dibinde onun yanına çöktüğüm vakit, kalbimin nasıl küt küt ettiğinin farkına varmadı mı? Onun kafasında ve gönlünde hiçbir iyi etki bırakmadan mı geçip gittim?
Sayfa 114 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor

Reader Follow Recommendations

See All
Kendimi bildim bileli Feza da savruluyorum.
Nereye gideyim? Benim yerim neresidir? Kimlere doğru varayım? Beni kimler anlar? Kimler derdime deva bulur? Beni bu illetten, beni bu gurbetten kim kurtarabilir? Hangi kardeş? Hangi hemşire? Hangi can yoldaşı? Hey, ana toprak, ne kadar merhametsiz, ne kadar katısın? Benim ıstırabıma ne kadar yabancısın?
Sayfa 85 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor
“Arı biziz bal bizdedir.”
Sayfa 60 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ruhunun sonsuz derinliği vardır. Yerine göre Aşık Garip, yerine göre Yunus Emre’dir.
Sayfa 51 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor
Fakat, o gün, düştüğüm hüzün sonsuzdu. Yalnızlığımı, kimsesizliğimi ve yabancılığımı o günkü kadar şiddetli hissettiğim olmamıştır.
Sayfa 48 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor
Sana ıstırap veren bu şey, senin kendi eserindir, senin kendi eserindir.
Sayfa 111 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor
Ruhu ile benim ruhum arasındaki uçurum, aynı derecede derin ve karanlıktır..
İletişim yayınlarıKitabı okuyor
Asıl mutlu açlardır, zira doyunacaklar. Asıl mutlu çıplaklardır, zira giyinecekler. Asıl mutlu zulüm görenlerdir, zira adalete kavuşacaklar.
İletişim yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Çünkü, sizi evvela sizden, kendinizden kurtarmak lazımdır.
İletişim yayınlarıKitabı okuyor
Geceleri sabahlara kadar okumayayım da ne yapayım? Ben, el ayak çekildikten sonra odamın kapısını sürmeleyip kitaplarımla baş başa kalmak saatini dört gözle beklerim. Çünkü, bu ömrümün bütün hazin sergüzeştini ve yaşadığım anın ağır sıkıntısını unuttuğum tek saattir. O vakit bu çıplak ve yalçın oda, gerçek dünyadan daha geniş, daha ferahlı bir âlemin munis, sevimli ve her biri sihir ve füsunla yoğrulmuş mahlûkları ile dolmağa başlar.
Sayfa 21 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor
Ben burada diri diri, bir mezara gömülmüş gibiyim. Hiçbir intihar bu kadar şuurlu, bu kadar iradeli, bu kadar sürekli ve çetin olmamıştır.
Sayfa 17 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor
El kadar yüzünün ince derisi gözlerine doğru derinleşen namütenahi çizgiler içinde, gözleri sayısız senelerden beri yaşayan muazzep bir ruhun yaşı olmayan, mazisi, atisi ölçülemeyen ezelîyetiyle bakıyor.
Sayfa 176 - Can yayınlarıKitabı okudu
Kafamdan, kafamın içindekinden kaçmak kabil mi?
Sayfa 178 - Can yayınlarıKitabı okudu
1,410 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.