Home
Search
Explore
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.40
SEHER
SEHER
@Shde
Mutluluğa giden tek yol vardır.Oda elinizden bir şey gelmeyen şeyler için endişelenmemek.
Epiktetos
Dm kullanmıyorum/Demokratım/Hümanistim/Evliyim
lisans
sakarya
271 reader point
Joined on October 2020
Şu anda okuduğu kitap
Sokak kültürü ve argoyu sevenler için uygun bir kitap olabilir fakat benim için tam bir vakit kaybi oldu diye bilirim, biraz ilerledim fakat bol bol argo küfür ve sokak ağzı ile söyleşiler zihnimi sinirden bulandırdı.Bilgi ve güzel fikir deneyimleri arayana pek hitap etmiyor yani kısacası.Beğeni sayısına aldanıp da okudugum esefle biraktigim bir kitap.
Kitapta bol bol siyasi hicivler söz konusu.Kendi döneminden mesaj içerikleri olan kitabın olay örgüsü, "Bay Jones adlı bir adamın sahip olduğu Beylik Çiftliği’nde geçiyor. Bay Jones tarafından kötü davranılan hayvanlar, bu durumdan son derece rahatsız oluyor. Bir gün çiftliğin bilge domuzu Koca Reis, hayvanları örgütlüyor ve onlara devrim fikrini açıklıyor. Çok geçmeden Koca Reis öldürülüyor ancak sözlerini hayvanlara miras bırakıyor.
Bir gün hayvanlar, yemlerinin verilmediği gerekçesiyle kendilerinin de beklemediği bir şekilde isyan ediyor. Hayvanların bu ayaklanması üzerine Bay Jones ve diğer insanlar çiftliği terk ediyor. Böylelikle ideallerine yerleşen devrimi gerçekleştiren hayvanlar, işe ilk olarak çiftliğin adını değiştirmekle başlıyor. Adı artık Hayvan Çiftliği olan bu yerin yönetimini ise domuzlar üstleniyor.
Napolyon ve Snowball adlı iki domuzun önderliğinde idare edilen çiftlikte başta her şey yolunda ilerliyor. Hayvanlar, bu iki domuz önderliğinde yeni kanunlar oluşturup buna göre yaşamaya başlıyor. Ancak zaman geçtikçe işlerin rengi değişiyor ve iki lider arasında anlaşmazlıklar baş gösteriyor. Hayvanların eşitliği üzerine kurulan yeni yönetim biçimi, istenenden çok farklı bir boyut kazanıyor."Okuyun derim!
Dönüşünnn
Kafkanın "dönüşümü" gerçkten beğendiğim bir kitap oldu.1/2 saate kalmadan bitti.Sürükleyici anlatımı ile hep merak ediyorsunuz ilginç hikaye nereye varacak diye. Enterasan bir hikaye üzerinden yola çıkarak bize fikri toplum baskısının insanlara olan etkisinin yansımalarını haykırıyor adeta. Toplum baskısı insanları belli bir kalıpta davranmaya zorlar. Toplum baskısı yüzünden insanlar bazı özgürlüklerini kaybederler. Kafka'ya göre bu durum insanı hayvansallaştırır. Bazı farkındalığını kazanmış insanlar belli bir kalıpta davranmayı kabul etmezler lakin onlarda genelde toplum tarafından dışlanılarak cezalandırılırlar. İşte bunu çok su götüren bir konu olmasına rağmen Kafka;veciz anlatımı ile 80 syf sığdırarak anlatmış.Kafka farkındalığı ile...Okumak iyi gelecektir.
Reader Follow Recommendations
Her kitap ayrı bir dünya,her yazar ayrı bir alemdir.Kitaplar anahtar ise yazarı kapıdır benim nezdimde.Onun gönül dünyasına gizli giriş kapısı...(Fikirlere ve inançlara saygı duyarak )Vay be yer yüzünde böyle biri de varmış bu da yaşamış.Neler de düşünmüş neler hissetmiş kendi zengin dünyasını nasıl yazıları ile paylaşmış vsr.Herkese de bu
Değerli okurlarım,
Hayatı tutkularla dolu olan, örgü örmeye gönül vermiş biriyim. Örgü şişlerini elime on iki yaşında aldım. Dünyaya getirdiğim dört evladımı yetiştirmeye çalışırken de dönem dönem örgü ördüm. Özellikle de torunlarıma kavuşunca bu hobiye daha güçlü duygularla bağlandım. Değerli arkadaşlarım; Washington’da “Linda’s KnitnStitch” adlı dükkânı işleten Linda Johnson ve bu alana kendini adamış, iplik uzmanı Laura Early de bu konuda bana hep destek oldu. Bir huzurevinde örgü ve tığ eğitim gruplarına ders veren Linda’nın güzel sözleri sayesinde sürekli bir şeyler ördüm. Hayatımı daha da değerli kılan arkadaşlarıma buradan teşekkür ediyorum.
Küçük Mucizeler Dükkânı sayesinde yazı yazma ve örgü örme sevgimi bir araya getirme fırsatı buldum. Böyle bir kitap yazmayı üç, dört yıldır düşünüyordum. Doğru karakterleri ve bu karakterlerin hikâyelerini düzgün bir şekilde anlatmanın yollarını bulmam biraz vaktimi aldı.
Kitabıma yaptığı katkılardan dolayı Ann Norling’e yürekten teşekkür ediyorum. Kitapta bahsi geçen bebek battaniyesinin modelini ondan aldım. Siz de aynısını örmek ya da benim ördüğüm halini görmek isterseniz DebbieMacomber.com’u ziyaret edebilirsiniz.
Demir leblebi yutmuş gibi hissettim bittiğinde,gerçekten Franz Kafka,farkını hissettirmiş kitabında.Kitabın ilk başlarında biraz ağır giden bir dili var ama ortalarında ve sonlarında Kafka düşüncelerini ve kendisinin dünyaya farklı bakış açısını ve zengin düşünce soluklarını sonuna kadar hissettiriyor ...Kendi döneminden bu döneme seslenir gibi sanki...Yargıda yozlaşmayı,kokuşmayı,güc yalakalığını (kadın+para+güc)bu kombinasyonu size o kadar yalın güzel anlatıyor ki içinizde vicdan sahibiyseniz bir şeyler düğümleniyor...Böylesi beyin yakan bir kitaptan sonrasında basit bir şeylerde okumanızı öneririm.Çok düşündürmeyen dinlendiren bir kitap.Beyin motorunuzu serinletmek adına. :)
Okuyacak olanlara sabırla keyifli okumalar dilerim.
Nedense uzak doğu yaşamları batının hayatına kıyasen daha bir kendine çekmiştir beni.Sırları,savaşları,ihanetleri,saf sevgiyi,hırsı,ihtirası,hayal kırıklıklarının hepsini bulabileceksiniz bu kitapta.Elinizden pek bırakmadan sürükleyici bir anlatımı var.Doğrusu kitap çevirmenide çok iyi iş çıkarmış orjinaline bu kadar bağlı kalarak.Değişik öyküler dinlemeyi severseniz benim gibi, hele birde üzerine bol soslu gerçeklikte varsa...Kitabın içindeki isimler bir zaman şuan var olduğunuz dünya da yaşamışlar,aynı gök kubbenin altında bu hayat hikayesi akıp gitmiş.Tam otobiyografi tadinda değil daha çok komşu teyzelerinin annemize kendi hayat hikayesini anlatirken ki hoş sohbet kıvamında.Bundan sebeb pek sıkılmaya vakit olmuyor.Ben küçük bir kızken diye başlayan trajedisi derin olan hikaye,tıpkı anadolu kadınlarının çilelerine çok benziyor.Zorla para karşılığında satılmak.İstemediği bir yere gitmek veya evlendirilmek vsr.Bence okuyun derim bu kadar tiyolar vererek de kitaba okuma merakınızı celbetmek istedim.İyi okumalar.
Tabi ki kitap adının (iyi hissetmek)yazıldığı gibi,kendinizi iyi hissetmeye adamış psikolog yazar,kitabını okurken sık sık bunu size hissettiriyor,kitapla çıktığınız yolculukta,gelişim ve değişime açık olan engin ruhların başvurmayı sevdiği kişisel gelişim kitaplarının baştâcı niteliğinde bence bu kitap.Başucu kitabı olmayı hak ediyor ki benim için bir başucu kitabı ikinci kez okuduğum tekrar gelecek ay yine okuyacağım.İnsan ilişkilerinde ve kişinin kendi kendi ile ilişkisinde(Bence en çok hayatta kendimiz ile geçinmeyi beceremiyoruz)bize kendimizi sevmeyi ve insani yanlarımızı hoş görmeyi insaflı olmayı ve hatalarımızı affetmeyi,bir çocuk gibi düşe kalka büyümeyi asla iyi hissetmeyi öğrenmekten ve denemekten vazgeçmemeyi,kusurlu olmayı sevmemizi, mükemmeliyetçiliğimizi törpülemeyi öğretiyor.Okuyun,kendinizi kendiniz keşfedin.Onay bekleyen ve sürekli istemeye odaklı,beklentiye aç çocuk yanınızı alıpta karşınıza okuyunn!
"Senden önce Ben" serisinin devam kitabı,çok sevdim bunuda hemen ard arda okudum.Akıcı sürükleyici hikayesi ile sizi kendi hayatınızdan gelip geçer insan hikayelerine de bağlıyor.Çevreye kayıtsız bakmıyor her insan hikayesinin içine sızıp anlam arayışınızda size öncü fikirler sunabiliyor.Umursamadığınız mahallenizde ki bir kadının veya markette ara sıra tesadüf ettiğiniz size sorunlu görünen insanların da hikayesi olduğunu düşündürüp hoşgörü penceresinin pervazından bakıp vay be dedirten ve şükrü dilinize dolayan bir kitap bence.Acının insana kattığı ruh olgunluğuna erişmenin evrelerinin sancısını bolca çeken romanımızın kahramanı aynı zamanda başka bir insana yardım ederken kendine yardım ettiğinin farkındalığı ile büyüyor.Dedim ya bakış açısına renk katacak güzel bir hikaye
İlk filmini izlemişim 2016'da kitabından habersiz.Ama filmi beni baya etkisi altında bırakmıştı,kitaptan uyarlama olduğunu da kitabı bitirince anladım.Kitabını filminden da ha çok sevdim.Serisinin ikincisini de hemen akabinde okudum.Duyguları zinde tutan bir kitap vefayı,aşkı,insani yönümüzü,aczimizi,haksızlıklara uğramak ve onu kabullenme biçimimizi kısaca insanı doğal bir şekilde ve bol ironi ile anlatan bir kitap.Filmde romantik komedi sevenlere şiddetle tavsiye bir kitap,tabi insan sevenlere de
Ya sizin kişisel menkıbenız nedir?
Santiagonun(delikanlının)kişisel öyküsünün yolculuğunda, kendinize dair bir şeyler anlatan kitaba dahil olacak ve kendi farkındalık veya kitabin değimi ile kendi menkibenizin iç aleminizde yansımalarını bulacaksınız zaman zaman "Simyacı".Zaten iyi bir okur kitaplardan kendine nasihatler bulur,iyi bir yazar da kendi menkibesine çekerek gönül ve düşünce dünyasınin penceresinden baktirarir okuruna...Hayatınız daki gecmiş-gelecek-şimdi ki an-hepsi sizin yaşanmışlığın ve yaşanacak olan şeylerin toplamına çeker,düşünce dünyasında...Geçmiş ellerimizden gitti,gelecek daha gelmedi,şimdi ki an işte en büyük hazine,geleceğimizi besleyen şimdi ki an.İşte en büyük hazinemiz,ana sahip çıkıp,kendimizden kendimize yolculuk edip,hayatimizda mevcut olan güzellikleri kaçirmadan sahip çikmak bize lazım gelen aslında.." Zaman" denen en değerli şey,paha biçilemez şey , sizcede en büyük hazine değil mi?Her şeyi kazana bilirsiniz sayinizle(çalişma ile) ama calisarak hirslanrak asla elde edilmeyen tek hazine "ZAMAN" degil midir?
Suç ve Ceza
Romanın konusu çağdaş Rusya'dır. Kahraman çağdaştır, o yılların bütün acılarını, yaralarını içinde taşıyan genç bir öğrencidir Raskalnikov fakir ve iyi niyetli bir üniversite öğrencisidir. Maddi imkansızlıklar sonucu eğitimi bırakmak zorunda kalmış, kirasını bile doğru dürüst ödeyemediği pis ve köhne bir odada yaşamaya mecbur olmuştur. Maddi
Kuyucaklı Yusufflaraaa
İnsan ilk okumuya başladığında,boğazında bir hıçrık düğümleniyor,taa roman bitene kadar iniş çıkışlarla eseflenerek okuduğunuz yer yer yurdum insanında gördüğünüz hırslı ve aç gözlü yanını insanın şahindede,kader kurbanı hali anadolu evladının yusufta,boş vermişliği kaymakam sabahattin beyde,çocuksu masum sevgiyi ve teslimiyeti Muazzezde, yurdum insanın içinde bir çıban gibi batan sivrilen simsarlık,garibanin kanini emerek,ezerek beslenen vampir ruhlu insanları da yazarın tasvirinde şakir de ,hilmi beyde ve hacı ethemde, hangi konum olursa olsun,memuriyetliklerin içinden bazı insalarin kokuşmuşluğunu,çürümüşlüğünü,mesleği kötüye kullanmayı,yeni kaymakam ve rüşvetle Alinin katilini ellerini kollarini sallaya sallaya gezen çandarma başcavusundan tut,erine kadar hasır altı edilen bilgileri görmezden gelen daha niceleri,ne garip Sabahattin Alinin döneminde ki Türkiyeden bugüne degişen hiç bir şeyin olmayışına mı içim ezilsin,hala ülkemin bir yerlerinde kısır döngü gibi her hadisenin hala vuku bulan tekerrürüne mi eriyeyim, bilemedimm okurken,okuyun belki hıçkırıklar birikir de gözümüzde ki gaflet mahmurluğundan hep birlikte bir bir farkındalık adımlarıyla kurtuluruz,ha ne dersiniz
Bulunduğumuz yerin en güzel insanı olmak ümidiyle
Yazarları anlatan kitaplarıdır.Buna kesinlikle inananlardanım.Yön verdiği kalemine yazar, mürekkebinden damlayan kelimeler sözcüklere sözcükler de cümlelere cümleler de okuruna ilham olur düşünce dünyasından, ama okurunu kitabının içine çeken yazarlardan bahsediyorum,işte okurunu yaşadiği kendi dünyasindan koparan,yazarin dünyasinda gezintiye
Zorlanmadan dil öğrenme yöntemleri
Öncelikle gerçekten içten bir teşekkür ediyorum yazarina kitabin,öğrenme adina çabaladiğim tüm metodlarin yanlişliğini bu kitabi okuyunca fark ettim,kendimi geliştirmeme neden olan yöntemlerini çok takdirlik calişmasi ile kazandiğim için mutluyum.İyi ki okudum ve iyi ki kazanimlarim oldu.Eski metodlari rafa kaldirip,bilimsel dayanaklari olan yeni metodlari ile dil öğrenimi işkenceden zevke dönüşüyor gercekten,her insanin kendi dil zekasi var ve ona göre de incelem ve yönlendirmede bulunuyor yazarimiz.Keyifli okumalar ve dil öğrenmeler dilerim
