Bazi gerçeklerin söylenmesine gerek yoktur.
Tam ortada duruyordur.
Sadece sen öğrenmek istemiyorsundur.
Bir şekilde aklamak istediğin sürece gercegin peşinde koşmak anlamsız bir yüktür.
Öğrendiğinde de bir şekilde hak vereceksindir.
"Önem verdiğin her şeyin ayrıldığın yerde değil,
Gittiğin yerde olduğunu düşle."
Önemsiz olduğumu biliyordum da yüzleşmek bi koydu. Gittiğin yerin önemini biliyorum. Huzurlu ol ben yokum.
Zamanında bir arkadaş için anneler gününde cicek göndermiştim şimdi onun hatırlatması geldi. "Hediyeni hazırla diye." Hayat, sizin hediye verdiklerinizin size tuzak kurmasıdır.
Zaten ben kim için ince düşünüp özenle hediye seçtiysem bi miktar üzüldüm yıkıldım gibi oldum onu da tam anlayamadım bakcaz
Sorular sorulmuştu.
Gercekler öğretilmişti.
Ama affedildi kişi.
Biliyordu yanındaki gidemezdi.
Bildiği için bunları
Savurdu tüm bıçakları.
O kadar emindi ki kazanacağından,
Tereddüt etmesi hiçbir adımından.
Aslında şimdi ne olduğu merak konusuydu,
Benimse derdine derman olmak tek arzumdu.
Adam ise istemedi bu durumu.
Ama ne zaman isterse dinlerim onu biliyordu.
Bir kişinin her yaptığı kötülüğü, her yaptığı zarar verici davranışı travma olarak adlandirmamaliyiz. Bazı hareketler saf kötülüktür. Ve biz bu travmatik dediğimiz aslında kötü olarak kabul etmediğimiz davranışlar karşısında o kişiyi savunursak yanında olursak travmatik olarak adlandırılan kötülükler bizi yine bulacaktır.
Bu kişilere koz verdiginizdeyse işte o zaman geri dönüşü olmayan bir yola girmissinizdir. Der ki, o kadar şeye rağmen yanımda demek ki destekliyor bu davranışımı. Der ki, diğer kişiyi geçtim bizzat kendisine ok attım sesini çıkarmadı, Der ki hatalı olduğum kabul ettiğim konuda da üste çıkmak için bir sürü şey yaptım yine yanımda.
Yani, dikkatli olmak lazım. Doğru sorular sormak lazım. Kendimize de doğru sorular sormak lazım.
Hissediyorsan varlığını, öğren her şeyin aslını.
Bu sefer sen koy kuralları.
Bırak artık kenara ona karşı olan zaaflarını.
Gerçi dedim diye bunları,
Olacağım yine hikayenin kötü kadını.
Bilmediğini düşündüğün gerçek kiminle ilgili?
Eger bensem sor istediğini..
O ise affedeceksin belli ki.
Öğrendiğinde bilmediğin şeyleri ne değişecek ki?
Sadece alt üst olmakla kalacaksın oysaki.
Yakın geçmişte öğrendin de Ne oldu gerçekleri.
Koca bir yük olmaktan başka ne olacak ki.
Ayrıca ne demiş Şems-i Tebrizi
"Düzenim bozulur hayatım alt üst olur diye endişe etme nereden biliyorsun hayatının altının üstünden daha iyi olmadığını."
Zor durumda olduğum için ihtiyacım olanı söylediğimden kötü sayıldım.
Ben senin kalbinde gerçekten var mıydım?
Onun kadar hiç mi değerli olamadım.
Bu hayatta beni en iyi sen tanimistin.
Konuyu açtıgın için değil de beni anlamadığın için kalbimi kırdın.
Onun gibi değerli olmam için ne yapmaliydim?
Terk ettiginiz geminin limanını yakmamak için kendimi yaktım.
Hazır mısınız, görmeye gerçekleri bayım.
Ama dediğim gibi neyi neden istediğimi duyduğunuzda çok üzülürsünüz eminim.
Kabullendim ben vazgeçildiğimi.
Söylersin kutlasın zaferini.
Ödedim aşkımın bedelini.
Bir ben olamadım bu hikayenin iyisi.
Yoktu son zamanlarda olanlardan haberin.
Yalnız bırakıldım kimseye anlatamadım derdimi.
Yuvanı yeniliyorsun ben hâlâ severken seni.
Eylüldü umudum çoktu.
Bana söylenen buydu, kaybetme sakın o umudunu.
Sonra bir şey oldu şekeri elinden alınan çocuklar gibi aldın elimden umudumu.
Oysa almıştım herkesi karşıma hazırdım savaşmaya.
Artık yüzüm kalmadı insanlara seni savunmaya.
Koca bir yüktüm senin omzunda.
Merak etme kaybettim umudumu rahat olsun için,
Açtın artık sen yeni bir sayfa.