LORIEN
@Shire_
13 reader point
Joined on January 2024
Şu anda okuduğu kitap
Farklı türden üç öksüz; yasa açısında üç dul. Haklı olarak cezalandırıldığımı kabul ediyorum. Peki bu masumların suçu ne? Ne önemi var! Onurlarını lekeleniyor, felakete sürukleniyorlar: bunun adı adalet.
Sayfa 13Kitabı okudu
Evet! Kurtalırması gereken ben değil miyim? Bu imkânsız mı? Yarın, belki de bugün mi ölmem gerekiyor? Bu gerçek mi? Aman tanrım! İnsana başını zindanın
duvarlarına vura vura parçalayacak kadar dehşet verici bir düşünce!
Sayfa 12Kitabı okudu
Neredeyse hiç acı çektirmeden bedeni öldürmekle övüyorlar. Hey! İşte bundan söz ediyorlar! Manevi acının yanında fiziki
Acının ne önemi var?
Sayfa 11Kitabı okudu
Reader Follow Recommendations
Bu boş ve pörsümüş beynimde yazmaya değer bir şeyler bulabilicek miyim?
Sayfa 10Kitabı okudu
Camsız pencerelerde bir kürek mahkûmunun ya da bir delinin solgun yüzünü yasladığı iç içe geçmiş kalın demir çubukları gorülür. Bu hayatın yakından görünüşüdür.
Sayfa 8Kitabı okudu
İnsanların hepsi belirsiz bir süre için ertelenen ölüm cezasına mahkûmdurlar.
Sayfa 7Kitabı okudu
Kendimden geçmiş ve afalanmış olarak yürürken içımde bir devrim gerçekleşiyordu.
Sayfa 7Kitabı okudu
Bunca zarif duyumun ortasında kasvetli bir düşünce nasıl belirebilirdi? Havanın ve güneşin coşkusuyla özgürlükten başka bir şey düşünmek bana imkansız göründü.
Sayfa 5Kitabı okudu
Hayal gücüm hep bir şenliğin coşkusu içindeydi; istediğimi düşünebilmekte özgürdüm. Şimdi tutsağım. Bedenim bir zindanda demirlere bağlı; zihnim korkunç, kanlı, karşı konulmaz bir düşüncenin eseri! Tek düşüncem, tek inancım, tek gerçekliğim var: ölüm cezası!
Sayfa 1Kitabı okudu
Geleneklerin yozlaşmasını sanatın çöküşü izler.
Suçlu bu suçu çıkarı yüzünden mi, yoksa tutuklularının etkisiyle mi işlenmiştir? Jürinin yanıti: tutkularının etkisiyle ise ölüm cezası verilmez.
Kesin sesinizi, ahmaklar! Hakimin kadife pençesinin altında celladın tırnakları hissedilir.
Yargılayanlar ve mahkûm edenler ölüm cezasının toplumdan kendisine zarar veren ve daha sonra da zarar verebilecek olan birini uzaklaştırmanın önemi nedeniyle gerekli olduğunu söylüyorlar. Sadece bu söz konusu olsaydı, müebbet hapis cezası yetecekti. Öldürmek neye yarar? Hapishaneden kaçılabileceğini söyleyerek itiraz edeceksiniz, Öyle değil mi? Nöbetçilerin görevlerini iyi yapsınlar. Demir parmaklıkların sağlamlığına güvenmiyorsanız, hayvanat bahçelerini açmaya nasıl cesaret ediyorsunuz?
Bu farklı düzenlemeler bir kez hayata geçirildiğinde yönetici devlet adamlarının içindeki bütün korku kayboldu ve korkuyla birlikte insanlık da yok olup gitti. Artık ölüm cezasının kaldırılması gündeme gelmedi ve ona ihtiyaç kalmayınca ütopya yeniden ütopya, teori yeniden teori, şiir yeniden şiir haline dönüştü.
Devrim dönemlerinde düşen ilk başa dikkat edin. Halkın iştahını açar.