Ruhunun hafiflemesine hiç izin vermiyorsun
Herkesle dövüşüyor, her şeyle savaşıyorsun. Ama bak, öfke en çok taşıyana yük, o yükün altında nasıl da eziliyorsun.
..sesine konmus güvercinleri bir bir uçurdu ve "Ne zaman çağırsan gelirim. Çağırmasan bile gelirim"diye ekledi, en inatçı, en șefkatli, en kavgacı, en sevgi dolu sesiyle
Her ev, her kapalı kapı, kendi talihsiz sırrını
işliyordu acının delik desik gergefine. Yanginda ilk kurtarılacakların, ilk onların katli vacip kılınıyordu kıyım meclislerinde. Önce kadınlar ve çocuklar nakşediliyordu mezar taşlarının beyaz mermerlerine. Kurbanların tarihi, sessizlik yeminleriyle defalarca yeniden yazılıyordu. Heyhat,ümit öyle elzem, yaşamak lezzeti öylesine keskindi ki, her bozgundan sonra henüz yazılmamış bir hikaye için acele kan aranıyordu..
Zamana ve sancıya dayanmanın en basit yolu sonunda muhakkak geçeceğini unutmamak. Evet,her sey geçiyor. Sevmek bile, acı çekmek bile,kanamak bile, yaşamak bile..