Yılın 2.kitabıyla merhaba! Adını sık sık duyduğum, aylardır da sırada bekleyen bir kitaptı ve aslında tam da zamanında okumuş oldum. Yoğun geçen bir sınav haftasında çok yormayan, kafa dağıtan bir kitap oldu benim için @domingo_yayinevi nden çıkan Matt Haig’in yazdığı Gece Yarısı Kütüphanesi.
Evet, yormayan, akıcı, hatta merak uyandıran bir kitaptı. Pişmanlıklar, farklı hayatlar, hayattaki seçimlerimiz üstüne kurulu fantastik bir hikaye. Konu seçimi başarılı, işlenişi dikkat çekici ama…
Bu konularda farklı kitaplar okumuş bir okur olarak Geceyarısı Kütüphanesi beklentimin altında kaldı diyebilirim. “Seçimlerimiz farklı olsa nasıl bir hayatımız olurdu?” sorusu üstünde şekillenen bir hikaye olsa da bir okuyucu olarak bana o sorgulamayı yaptırmadı. Başkahraman Nora’nın farklı hayatlarına geçtiğinde hissettikleri de çok yüzeysel verilmiş, burda biraz detay ve derinlik aradım sanırım. Sonu biraz standart idi, daha çarpıcı bitebilirdi belki.
Kitapta en sevdiğim bölüm Nora’nın ayı ile karşılaştığında yaşadığı hayatta kalma dürtüsünün anlatıldığı kısımdı sanırım.
Sonuçta okuduğum için pişman etmeyen ama daha iyi olabileceğini düşündüğüm bir kitaptı. Kafa dağıtmak, zaman geçirmek için okunabilecek bir kitaptı. Keşke anlatımı biraz daha derin olabilseydi.
Bu arada konuyu sevdiyseniz Paul Auster’in 4 3 2 1 isimli kitabını şiddetle öneririm.
Eğer varsa başka hayatlarda da yolumuzun kesişmesi dileğiyle
#geceyarısıkütüphanesi #domingoyayınları #kitapönerisi #kitaptavsiyesi