Yitiksevdam

Yitiksevdam
@Sinan3065
25 January
89 reader point
Joined on November 2019
!! Baba : Evladım seni çok göresim geldi, nerelerdesin? Evlat : Baba çok işim var.. —– Baba : Evladım seni arıyorum, ama ulaşamıyorum. Evlat : Baba toplantılarım var. —– Baba : Evladım seni bugün yemeğe bekliyoruz. Evlat : Baba arkadaşlarla önceden yaptığımız bir program var. —– Baba : Evladım bir sesini duyayım dedim. Evlat : Babacığım şimdi kapatmak zorundayım, ben seni ararım. —– Baba : Evladım seni ne zaman göreceğiz? Evlat : Baba çok işim var, bir ara uğrarım. —– Baba : Evladım dün gece rüyalarıma girdin, iyi misin? Evlat : İyiyim baba iyiyim.. Şimdi araba kullanıyorum, seni sonra ararım.. —– Baba : Evladım ne zaman arasam işin var, yoğunsun, seni çok özledim, ne zaman görüşeceğiz? Evlat : OF BABA YAAA!!! Bir zaman sonra evlat babasına telefon eder… Telefonu açan babasının komşusudur Evlat : Babamla görüşeceğim, çok işim var, gelemeyeceğimi söyleyecektim.. Komşu : Babanız dün gece vefat etti, son sözleri de “Evladım şimdi iş toplantısındadır, onu rahatsız etmeyin, beni toprağa siz verin” oldu..!!! Hayattayken değer verin geç kalmamış olursunuz...
Reklam
Bir İnsan En Fazla Kaç Gün Uykusuz Kalabilir ? Bu sorunun denenmiş ve rekorlar kitabına girmiş yanıtı 264 saat yani yaklaşık 11 gün. Randy Gardner adlı bir ABD’li bu rekoru 1965 yılında 17 yaşındayken kırdı. Bundan sonra kayıtlara geçen, bu denli uzun bir uykusuzluk denemesi yapılmadı. Gardner, uykusuzluk rekoru denemesinde sürekli gözlem altında tutulmuş ve uyumadığından emin olunmuş. Gardner’ın çay, kahve ya da başka herhangi bir uyarıcı almasına da izin verilmemiş. Denemesinin eğlenceli başladığını ancak son günlere doğru büyük bir eziyete dönüştüğünü anlatan Gardner, bir ara kendini ünlü bir futbol oyuncusu sanmaya başladığını bir süre sonra ise bilincini tamamen kaybettiğini söylemiş. Çocuk, rekoru kırdıktan sonra hastaneye kaldırılmış ve 14 saat boyunca aralıksız uyumuş. Yeniden uyandığındaki hissettiği şeyi “yeniden doğmak” olarak nitelemiş. Öte yandan laboratuvarlarda yapılan insanlı deneylerde deneklerin sonunda bitap düşüp ve zihinsel faaliyetlerini kaybetmelerine rağmen 7-8 gün boyunca uykusuzluğa dayanabildikleri gözlenmiş. Deneylere katılanların hepsi uykusuzluk arttıkça, konsantrasyon ve motive olmada, algılamada ve diğer yüksek zihinsel yeterlilik gerektiren işlerde zayıflamışlar. Denekler, uyuduktan sonra normal hallerine dönmüşler. Bu bireylerde kalıcı sinirsel, fizyolojik ya da psikolojik hasar kalmamış.
Saçlarımda aklar tek tük düştüğünde Vay be yaşlanıyorum dedim kendime.. Sonra hayatımda Değişmeye başladı kendi kendine.. Mesela , Fazlalıkları atmaya alıştı elim Eşyalara çula çaputa gençliğimdeki gibi kalmadı hevesim.. Hızlı müzikler yerini slova bıraktı .. Sağlığım yerinde olsunlar sardı dilimi... Camım çerçevem pis olsun Eller ne derse

Reader Follow Recommendations

See All
ANASINDAN EMDİĞİ SÜT, BURNUNDAN GELDİ! “Anasından emdiği süt burnundan geldi” deyimini bilirsiniz. Aslında bu sözün nereden çıktığını öğrenirseniz, çok acıklı ve vahşice olduğunu göreceksiniz. Osmanlı İmparatorluğu’nun en iğrenç geleneğinden geliyor bu söz. Padişahların, tahta çıkar çıkmaz etrafında ona rakip olacak ne kadar canlı varsa
Ömer Hayyam bu şiiri tam 800 yıl önce yazmış! 'Irmaklarından şaraplar akacak' diyorsun Cennet-i alâ meyhane midir? 'Her mümin'e iki huri' diyorsun Cennet-i alâ kerhane midir? * * * Tanrı bize cennette vaat ettiği şarabı Niçin haram etsin bu dünyada, akla sığar mı? Bir sarhoş arap, devesini vurmuş Hamza'nın Peygamber de yasak etmiş arap'a şarabı *
Reklam
Bir adam, güzel bir kızla evlendi. Onu çok seviyordu. Bir gün kadının bir deri hastalığı oluştu. Yavaş yavaş güzelliğini kaybetmeye başladı. Bir gün kocası bir iş için ayrıldı. Dönüş yolunda kaza geçirdi ve görme gücünü kaybetti. Ancak aile hayatı her zamanki gibi devam etti. Ama günler geçtikçe kadın güzelliğini yavaş yavaş kaybetti. Adam, sevmeye devam etti ve kadın da onu çok seviyordu. Bir gün kadın öldü. Ölümü adama büyük üzüntü getirdi. Tüm ritüellerini tamamladı ve şehri terk etmek istedi. Arkadan bir adam yaklaştı ve dedi ki: " Nasıl yalnız yürüyeceksin? Bugünlerde karın sana yardım ederdi ". dedi. Adam, cevap verdi: " Ben kör değilim. Böyle davrandım çünkü bu hastalık yüzünden cildinin durumunu gördüğümü bilseydi hastalığından daha çok incinirdi. Onu sadece güzelliği için sevmedim, aynı zamanda şefkatli ve sevgi dolu doğasına aşık oldum. Ben de kör taklidi yaptım. Sadece onu mutlu etmek istedim. Kıssadan hisse : Birini gerçekten sevdiğinizde, insanınızı mutlu etmek için sonuna kadar yanlarında yürürsünüz ve bazen kör davranmak ve mutlu olmak için başkalarının küçük sorunlarını görmezden gelmek bize iyi gelir. Güzellik zamanla solacak ama kalp ve ruh hep aynı olacak. İnsanı sırf görünüşü için değil, içindekiler için sev...
"Bu zaman farklı bir zaman, Dönüşüm zamanı anlayın artık. Bitirin lütfen kavgaları düşmanlıkları... Bu devirde, bu dönüşümde insanlık ne mi istiyor? İnsanlara hayvanlara doğaya daha çok saygı... Fikirlere düşüncelere paylaşımlara daha çok özgürlük... Anlaşmalara imzalara görüşmelere daha çok barış... Dinlere mezheplere inançlara daha çok sevgi... Sadece ulusal, bölgesel, yerel değil, Tüm dünyada daha çok aşkla, daha çok bütünlük... Bu zaman farklı zaman, dönüşüm zamanı. Lütfen anlayın artık...
Bir profesör, sosyoloji sınıfındaki öğrencilerini Baltimore şehrinin kenar mahallelerine göndermiş ve o bölgede yasayan 200 erkek çocuğunun durumlarını araştırmalarını ve her bir çocuğun geleceği hakkında bir değerlendirme yapmalarını istemişti. Öğrenciler hemen hepsi bu çocukların gelecekte hiçbir şanslarının olmadığını dile getirmişlerdi. Bundan tam yirmi beş yıl sonra bir başka sosyoloji profesörü tesadüfen bu çalışmayı buldu ve öğrencilerinden bu projeyi sürdürmelerini ve aynı çocuklara ne olduğunu araştırmalarını istedi. Öğrenciler, o bölgeden taşınan ya da ölen 20 çocuk dışındaki 180 çocuktan 176'sinin olağanüstü bir başarı gösterip, avukat, doktor ya da iş adamı olduklarını ortaya çıkardılar. Profesör çok etkilenmişti ve bu konuyu izlemeye karar verdi. Birer yetişkin olan o çocukların hepsi o bölgede yasadıkları için, her biriyle buluşma şansı oldu. "O koşullarda nasıl bu kadar başarılı oldunuz?" sorusuna verdikleri cevap hep aynıydı : "Mahalle okulunda bir öğretmenimiz vardı. Onun sayesinde." Profesör, bu öğretmeni çok merak etmişti. Hala hayatta olduğunu öğrendiği yaşlı öğretmenin izini bulması zor olmadı. Kendisini ziyaret etmek için evine kadar gitti. Karşısında yılların yüzüne eklediği kırışıklıklara rağmen hala dinç duran bir yaşlı kadın buldu. Merakla yaşlı kadına bu çocukları kenar mahallelerden kurtarıp, basarili birer yetişkin olmalarını sağlamak için kullandığı sihirli formülün ne olduğunu sordu. Yaşlı öğretmenin gözleri parladı ve dudaklarının kenarında bir gülümseme belirdi: "Çok basit" dedi, "Ben o çocukları çok sevdim...
FAKİR BAYKURT'UN UNUTAMADIĞI ANA NASİHATİ Kahveden gelen güzel kokulara dayanamayan Fakir Baykurt annesine “Çay isterim, ille de çay!” diye tutturur. Annesi evladının bu isteğini geri çeviremez. Oğlunun elinden tutup kahvehanenin yolunu tutar... Kahveci Topal Hüseyin’i yanına çağırıp “Bir bardak çay getir benim oğlana” der. Çay geldikten
80'li ve 90'lı Yıllarda Genç Kız Olmak Bütün işler saat ona kadar biterdi. Boş oturmak diye bir şey asla yoktu. Dizi izlerken bile elişi yapardık. Mevsim kış ise öğleden sonra herkes birbirine gezmeye giderdi. Öyle şimdiki günler gibi hazırlık yapılmazdı. Ya çatkapı gidilir, yada yarım saat önce çocuk gönderilerek müsait iseniz size oturmaya
Reklam
Ibrahim'i kaybettik Mevcut iktidarın vurdum duymazlığı insanları yaşatmak yerine ölüme terk eden devlet zihniyeti. Grup Yorum'un talepleri karşılanamayacak talepler değildi. Konser yapabilmek, türkülerini özgürce söyleyebilmek gibi gayet basit ve bir müzik grubu için doğal talepleri vardı. Bugün bu en doğal talep karşılansın diye son nefesini verdi. ... Bu ayıp sessizliğin ayıbı..bu ayıp körelmiş insanlığın ayıbı, bu ayıp yaşatmak yerine öldüren devletin ayıbı... Üzgünüm...
#SAKINNNNNNN "EVLENİNCE DÜZELİR"(!)(?)😠 Diyerek HASTA, İŞSİZ, BERDUŞ, TERBİYESİZ, SAYGISIZ, AHLAKSIZ, HUYSUZ, PSİKOPAT evlatlarınızı sakın evlendirmeyin... Başkalarının kızlarının canını yakmayın. Sizin eğitemediğinizi, düzeltemediğinizi, başkasının kızı hiç eğitip düzeltemez: Başkalarının kızları sizin hasta oğlunuzun doktoru değildir! Başkalarının kızları sizin eroinman oğlunuzun doktoru değildir! Başkalarının kızları sizin şarapçı oğlunuzun doktoru değildir! Başkalarının kızları sizin inançsız oğlunuzun "hidayet kapısı"(!)(?) değildir! Başkalarının kızları sizin ahlaksız şehvet düşkünü beş para etmez oğlunuzun terbiyecisi değildir! Başkalarının kızları sizin deney hayvanınız değildir! Eğitemediğiniz aksine batırdığınız bir hayati düzeltemez! Başkalarının kızlarına siz sebep olmayın...!!! Kızlar içinde geçerli!(BAZILARI)
264 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.