Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

tombik

-hazırlanmalısın.. +neye hazırlanmalıyım? -gerçekten koşman gerekecek o güne...
Reklam
Her yazgı, bizi koruyan bir kaderin bilgisiyle işler. Tercih edilmediğimizi düşündüğümüzde, aslında başka bir şey için tercih etmiştir bizi kader.
Olanların hiçbirinin tesadüf olduğunu düşünmüyorum. Bence hayat farklı yönlere uzanan bir dizi basamak taşı. Hangi yolu izlememiz gerektiği konusunda hiçbir fikrimiz yok, bu yüzden düz bir çizgide yürümeye ve en büyük taşları takip etmeye meyilliyiz çünkü en kolayı bu. Tesadüflerse sapa bir yola ulaştıran daha küçük taşlar. Eğer yeterince cesursan o taşları takip eder, kendini tam olarak olman gereken yerde bulursun.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kulağa fazla yumuşak gelmek istemiyordum ama göğsümde içime sıcak bir şeyler yayılmasını sağlayan bir doluluk hissettim. Ah...siktir et, kimi kandırıyordum? Yumuşak görünsem de umurumda değildi. Mutluydum, gerçekten mutluydum. Gerçek bir ailem olduğunu hissetmeyeli yıllar olmuştu ve Stella'yı sadece birkaç aydır tanıyor olmama ve üçümüz ilk kez birlikte takılıyor olmamıza rağmen evim bugün bir yuva gibi geliyordu.
Çünkü sevgi, şöhret gibi değildir. Diğer insanların size sunduğu bir şey değildir. Dışarıdan gelen bir şey değildir. Sevgi, sizin yaptığınız bir şeydir. Sevgi, sizin meydana getirdiğiniz bir şeydir. Ve en sonunda diğer insanları sevmenin, aslında kendinizi sevmenin hakiki bir yolu olduğunu mutlaka anlarsınız
Reklam
Hayatını, sende neyin harika olduğunu -belki de senin kendinde asla göremeyeceğin şekilde- gören insanlarla geçirmekten zarar gelmez. Bizi seven insanlar, kim olduğumuzu öğrenmemize yardım ederler.
bazen hayat oldukça karmaşık ve anlaşılmaz bir hale geldiğinde o ufak kumaş parçasını düşünürüm. gözlerimi kapatmaya ve diğer kısmını göremesem de gördüğüm taraf çirkin, çamurlu olsa da bütün o düğümlerden, gevşek iplik parçalarından örülmüş bir şaheser olduğuna inanmaya çalışırım. kötü bir şeyin güzellik doğurabileceğine ve ne olduğunu görebileceğim bir zaman olduğuna inanmaya çalışırım.
kötü şeyler insanlar hak ettikleri için başlarına gelmez. sadece böyle işlemez. bu...hayat işte. ve kim olursak olalım, başımıza gelenlerle baş etmeliyiz. ne kadar kötü olursa olsun yine de önümüze bakıp ilerlemeye çalışmalıyız, sevmeliyiz, umut etmeliyiz, olduğumuz maceranın amacı konusunda bir inancımız olmalı. ve belki de daha çok kırıkları olanlar için ışığın daha çok parladığına inanmayı denemek zorundayız.
Şu anda görmeyi istediğin en son insan olduğumu biliyorum ama korkmayasın diye sadece verandanda oturabileceğimi düşündüm. Yalnız olmamalısın.
Inej gülmüştü. Kaz o sesi bir şişeye kapatıp her gece onunla sarhoş olabilseydi yapardı. Bu onu korkutmuştu.
Reklam
Evet, annen sardunyaları sever çünkü diğer hiçbir çiçekte aynı renk yoktur ve bir sardunyayı koparıp kulağının arkasına koyduğunda bütün dünyanın yaz gibi koktuğunu iddia eder. Pek çok çocuk sana çiçek verecek. Fakat bir gün, en sevdiğin çiçeği, en sevdiğin şarkıyı, en sevdiğin tatlıyı öğrenen bir çocukla tanışacaksın. Ve sana onların hiçbirini veremeyecek kadar fakir biri bile olsa bunun önemi olmayacak; çünkü o, seni başka kimsenin tanımadığı gibi tanımak için emek vermiş olacak. Sadece o çocuk senin kalbini kazanacak.
Kaz ona kasa açmayı, yankesicilik yapmayı, bıçak sallamayı öğretmişti. Ona, Sankt Petyr adını verdiği ilk bıçağını hediye etmişti. Sardunyalar kadar güzel olmasa da daha kullanışlıydı.
'Evlilik, hayatınızın geri kalanını birlikte geçirmek istediğiniz kişiyle araba yolculuğuna çıkmak gibidir. Ama bu yolculukta size yardımcı olacak bir haritanız ya da gps sisteminiz olmaz. Hangi müziği çalacağınız ya da hangi yöne gideceğiniz konusunda her zaman aynı fikirde olmayabilirsiniz. Kendi saçınızı ya da birbirinizinkini yolmak isteyeceğiniz anlar olacağını garanti edebilirim. Tıpkı sizi sınayan zamanlar olacağı gibi. Öyle ki, yeri gelecek arabadan inerseniz her şeyin daha kolay olacağını düşüneceksiniz. Mesele şu ki, hayat karşınıza bir sürü sorun çıkaracak. Patlak lastikler, çıkmaz sokaklar, mekanik sorunlar. İki seçeneğiniz var; ya birlikte geçireceğiniz bu yolculuğun keyfini çıkarmaya bakarsınız ya da gideceğiniz yere asla varamamaktan şikayet edip durursunuz. Doğru kararı sizden başka kimse veremez.'
Her konuda başarılı olmaya kararlı biri için hayatta tamamen başarısızdı. Hayatta, nefes almaktan çok daha fazlasının olduğunu anlamasına yardım etmek istiyordum. Gerçekten önemli olan şeyleri görmezden gelerek yaşamaya devam ederse bir gün bundan pişman olabileceğini anlamasına.
hiç kimse kahkahamın güzel olduğunu söylememişti. lanet olsun, küçültücü olmayan herhangi başka bir şey için hiç özel olduğum söylenmemişti. bana kendimi iyi hissettirdi.
Bir insandan sır saklayarak seni sevmesini mi istersin, yoksa bütün kusurlarını görüp seni her şeyinle sevsin mi istersin?
Reklam
metni ikinci kez okurken inledim. ikinci benliğimi, normal benliğim gibi "aciz, beceriksiz" birine dönüştürüyordum.
kendimi onun beni gördüğü gibi görmek istiyordum. çünkü onun gözlerinde, omuzlarında dağ kadar beklenti taşıyan bir adam değildim. sadece rowan'dım, pahalı kıyafetler içinde yere oturan, bir kartondan ısmarlama yemek yiyen ve bunun her saniyesinden zevk alan bir adam.
cevriye'nin kendini bir defada yukarıdan aşağıya kadar gördüğü biricik ayna buydu. tepesinden tırnağına kadar kendi aksini birinci defa olarak görmekten o akşam o kadar büyük bir zevk duymuştu ki, yakalanmış olmaktan hissettiği üzüntüyü hemen unutuvermişti
bana göre sevgi dürüstlüktü. gerçek olmaktı. birinin en iyisi ve en kötüsünü bilmekti. sevgi bir insanın sen kendine inanmasan da sana inandığını söyleyen bir dürtüydü.
sevgi tuhaf bir kelimeydi. sevgi de neyin nesiydi? herkesin ne anlama geldiği konusunda farklı görüşleri vardı. nasıl kullanacağını anlamak zordu.
"beni sahiden arzuluyorsun ve bundan nefret ediyorsun."
Reklam
"senden nefret ediyorum çünkü bir peri prensi olduğum halde babam beni hiç umursamazken, senin baban sadakatsiz eşten doğmuş bir insan piçi olmana rağmen seni çok seviyor. senden nefret ediyorum çünkü seni kırbaçlatan bir abin yok. senin yüzünden balekin bir ölümlü kadar bile başarılı olamadığımı turnuvadan beridir sürekli suratıma vuruyor. "
Ona Ella deme iznine sahip tek kişi benim artık. Ella, sadece bize özel. Paylaştığımız geçmişimizle bağımızı, geçmişimize bir selamı, adından bağımsız, ona karşı her zaman hissettiğim aşkı temsil ediyor.
Bunun sebebi Jacob'ın kendisiydi. Jacob sadece mutlu ve mutluluğu etrafa yaymayı becerebilen bir insandı. Yanında kim varsa, mutluluğu o kişiye de bulaşıyordu. Aynı güneş gibi, çekim alanına giren herkesi ısıtıyordu
Birinin farklı insanlarla randevuya çıkmasını ve birini seçmesini izliyorsun. bazıları kimyası uyuşanı, bazıları birlikte en çok eğlendiğini seçiyor. bazıları iyi baba olabilecek veya güvende hissettiği birini seçiyor. aşkın birinin yanında nasıl hissettiğine bu derece bağlı olması hayret edici.
Kötü şeyler hayatını ne kadar kazarsa kazsın, çukur asla çok derin olup güzel şeyleri yutacak kadar derin olamaz