Yazı, insanların belki de en büyük icadıdır.Birbirlerini hiçbir zaman tanımamış, aralarına çağların girdiği insanları birbirine bağlayan en büyük araçtır.
Gezegenimizde,genlerinin ve beyinlerinin dışında olmak üzere topluluğa mal edilmiş olarak bellek geliştiren tek tür insandır.Bu bilgi deposu “kitaplık” adını verdiğimiz yerlerdir.
Çok bilmek, çok zeki olmakla eş değildir.Akıl yalnızca bilgi demek değildir, aynı zamanda yargıdır da.Başka bir deyişle, bilgiler arasında bağlantı kurup bunları kullanmaktır.
İnsanoğlu doğmuştu…Tüm hayvanların bakışlarının yere dönük olmasına karşılık, o Tanrı yalnızca insana yukarıya doğru bakma, iki ayağı üzerinde dik durma ve gözlerini gökyüzüne kaldırma olanağı tanıdı.
Miletli Anaksimandros,dik duran bir sopanın hareket eden gölgesini izleyerek yılın ve mevsimin uzunluklarını tam olarak hesaplayabilmişti.
“Çağlar boyunca insanlar sopaları saldırı ve savunma aracı olarak kullanmışlardı ama Anaksimandros zamanı ölçmek için kullandı.”
Venüs çok sıcak bir yer.Mars çok soğuk bir yer.Yeryüzümüzse uygun bir yer,insanoğlu için bir cennettir.İnsanoğlu bu gezegende evrim geçirmiştir.Fakat asıl yapımıza uygun düşen iklimimiz bozuluyor olabilir.Zavallı gezegenimizi tutarsız biçimde etkiliyoruz.
“Beni dünya nasıl görecek, bunu bilemem…
Fakat ben kendimi, kocaman gerçekler okyanusu önümde keşfedilmemiş dururken, kıyıda kendimi oyalayan ve kâh daha yumuşak bir taş kâh daha güzel bir deniz kabuğu bulan bir çocuk gibi görüyorum.”
- Isaac Newton