Sevişirken iç içe geçen, solukları karışan birbirine en yakın hale gelen insanların, sonradan bu kadar yabancılaşmasına, hatta can yakmaya çalışmasına hep hayret etmişimdir. Önce en büyük haz, sonra en büyük can yakma, ne tuhaf.
Neden aklında yaradılış ve sonsuzluk olan bir kutsal varlık, küçücük insan kötü davranışlarına ufak bir dikkat göstermek zorunda olsun?
Biz insanlar kendimizi bu tip havalara sokarız, hatta küçücük ''günahlarımızı'' evrensel bir anlam seviyesine abartırız!
Eğer insanlar sadece cezalandırılmaktan korktukları ve ödüllendirileceklerini umut ettikleri için iyi kalplilerse, o halde gerçekten çok acınacak haldeyiz.
Yırtıcılar kurbanlarını yakalamak için çok güzel ''tasarlanmış'' gibi görünürken, avlar da kaçabilmek için eşit şekilde güzel ''tasarlanmış'' gibi görünür. Peki Tanrı kimin tarafındadır?