Birinin tedavi görmesi, profesyonel yardım alması, okuma gayreti ya da ilaç alması aslında onun sadece rahatsız olduğunu değil, iyileşmek istediğini de ortaya koyar.
Birinin tedavi görmesi, profesyonel yardım alması, okuma gayreti ya da ilaç alması aslında onun sadece rahatsız olduğunu değil, iyileşmek istediğini de ortaya koyar.
Ölüm gibidir güven. Bir kere o çizgiyi geçersen artık hiçbir gerçek onu olmamış, yaşanmamış gibi varsayamaz. Seçtiğin bütün seçenekler bile şüpheye dönüşür. Hep bir acaba’ya mahkûm olursun. Kelepçeler görünmese de…
“Ya yapmam dediklerin yapılması gereken olursa? Güç işte bazen böyledir. Elinde hiçbir şey yokken bir şeyleri her şeye çevirmektir. Sonuca giden bir yolda sadece sonuçlar önemlidir. Netice ve nezaket dost görünse de birbirine yaşadığı sürece zaman verir. Bir başkasının felaketi hiç beklemediğin yerde senin mucizen olabilir. Karşındaki insanı ilk tanıdığın günü unutma. Yolun sonunda muhtemelen onu tanımayacaksın. Mantık sadece doğruların alamayacağı riskleri alır.”
HER GÜVENSİZLİK GÜVENLE BAŞLAR. “Yaaa hayat böyledir işte. Soyunurken yardımcı olurlar, giyinirken hep tek başınasın.”
Never ever. No way out. Grande Finale. Bu ne güzel bir gidiştir.
“Bırak Kader yakışanı yaşatsın…” gidişi.