Bir yarın düşleriz hep, bir türlü bugüne kavuşmayan
Bir zafer düşleriz hep
Aslında gerçekleşmesini istemediğimiz
Yeni bir gün düşleriz, yeni bir gün başlamışken bile
Kavgalardan kaçarız, uğruna dövüşmemiz gerekse de...
"Konuşması bitince Mazhar Müfit'e dönüp mektupların suretlerini almasını ve hatıralarında yazmasını söyledi: Ben yazamazsam sen yazarsın... zaten her şey unutulur... Fakat biz her şeyi gençliğe bırakacağız. O gençlik ki hiçbir şeyi unutmayacaktır. İstikbal ümidinin aydınlık çiçekleridir onlar"
"Gençler biliyor musunuz, eksikliğimiz nedir? Milletçe düşünmek, milletçe varlığımızı duymak gücünü yitirmemizdir. Böyle böyle her şeyi yukarıdan bekler hale gelmişiz."
"Bir kahramanın nasıl olduğundan emin değilim, ama benim düşüncem şu: Tanrımız sana kusursuz bir zeka ve sanatçı ruhu vermiş. Bir de fiziksel bir engel..."
Evet, kimi zaman insan en olmayacak, çılgın bir düşünceye öylesine kapılır ki, sonunda olağan görmeye başlar onu... Dahası var: Bu düşünce güçlü bir tutkuyla birleşirse kaderde olan, kaçınılmaz, gerekli bir şey oluverir insanın gözünde!