Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Songül Çelik

"Artık ona kızmıyorsun değil mi?" Hemen yanıtlayamadı. "Ona kızmıyorum" dedi sessizliğini biraz daha koruduktan sonra. "Birini çok seversen Karen ama sahiden seversen,sana ne yapmış olursa olsun,eninde sonunda mutlaka bağışlarsın.
Reklam
Bilmek her zaman güzel değildi. Anlamak sevinç vermiyordu her zaman. Çözmek aklı doyursa da ruha iyi gelmiyordu.
Herkesin belirli bir işle uğraştığı bu kocaman dünyada yalnız başına oradan oraya sürüklendin canım kardeşim benim

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Üçüncü sayfada yapılan yanlışların acısı,daima yüz seksen beşinci sayfada çıkardı. Bu,şaşırtıcı olsa da kaçınılmazdı.
440 syf.
·
Puan vermedi
Bab-ı Esrar
Bab-ı EsrarAhmet Ümit
8.2/10 · 36,2bin okunma
Reklam
Mana budur işte. Aşk budur. Aşkın tek bedeli vardır,o da candır. Ölümle kutsanmayan aşk,aşk değildir.
Sözün anlatamadığını yaşam anlatır. Hakikati öğrenmek için söze değil,yaşamaya ihtiyaç vardır."
Yeryüzünün bütün akar suları bulanır,geçtiği yerlerin kiri,pası,çamuru,suyun saydamlığını bozar. Kış güçlüyse donar. Önemli olan bulanmamak,donmamak değil,akmaktır. Su akabildiği sürece,yeniden temizlenmek,soğuğun donduruculuğundan kurtulmak umudu vardır. Kimse saf,kimse masum değildir. Yaşayan kirlenir;Önemli olan safiyeti,masumiyeti yaşamın amacı haline getirmektir. Aslolan yaşamdır. Yaşam olduğu sürece saf olmak,masum olmak umudu da vardır.
Ne kadar söz varsa düne ait Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.
Reklam
Bir hüzün,ne olduğu belirsiz,fakat sürekli ilgi isteyen bir duyguydu. Hem örtülmesi gereken,hem de örtüldüğü ona hissettirilince kuvvetlenen bir duygu.
Kıskanç ve intikamcı bir duyguydu bu: biraz unutulmaya gelmiyordu. Gizlice büyüyor,eskisinden daha şiddetli bir biçimde ortaya çıkıyordu hiç beklemediği bir anda. Bir davranışta bulunmadan,onunla ilgili bir hareket yapmadan atlatılması imkansız gibi görünen bir duyguydu. Hüzünlü bir biçimde ele alınmayınca daha zalim oluyordu sanki. Kendisine saygı duyulmasını istiyordu.
Kim bilir,belki de haklıydı. Belki de hiçbir şeyde hakikat yoktu,hakikatın kendisinde bile;hakikat diye bir şey yoktu.
Cevaplar burnumuzun dibinde ama onları görecek göz nerede?
"Bil illeti sonra kıl müdavata tasaddi." Şairin "illet" dediği Türk'ün ruh kökünden uzaklaşma hastalığıdır. Aslımıza dönelim. Asrımız bir milletler,milliyetçilikler asrı...Yıllardır biz bunu anlayamadık. Dünkü kölelerimiz anladı...Bulgar Bulgarlıktan,Rum Yunanlılıktan bahsetti. Hatta Arapve Arnavut İslamı unutup milliyet peşine düştü. Sürüdeki domuzlar,develer dört bir yana dağılırken,biz zorla bütün bu hayvanları aynı sürü içinde tutmağa çalıştık. Bir sürünün bile ahenk içinde birlikte yaşayabilmesi için aynı esvafta,aynı cinste hayvanlardan meydana gelmesi lazımdır.
212 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.