Biz kendimizden iyi olanlara nadir olarak bel bağlarız. Daha çok onların toplumundan kaçarız. tersine, çoğu zaman kendimize benzeyen ve zayıf yanımızı paylaşan kimselere açarız içimizi. Demek ki kendimizi düzeltmeyi ya da iyileştirmeyi istemeyiz: Önce kusurlu diye hüküm giymemiz gerekir.
Farkında mısınız bilmem ama ; herkeste bir vazgeçiş bir sıkkınlık, bir yılmışlık var. Kimsenin gülmeye tahamülü yok gibi. Anlayış ortadan kayboluyor sistemleşiyoruz...Korkunç!