Gözlerimi her sabah, hafif bir ürpertiyle açıyorum.
Odanın sessizliği, kalbimin ritmiyle adeta dans ediyor.
Kalbimin üşümesiyle uyandığım bu saatler, aslında içimdeki karmaşık duyguların başlangıcını tarif ediyor.
Sokak lambasının penceremden içeri süzülen ışığı, hüzünlü bir melodi gibi odamı dolduruyor.
Belki de bu üşüme, içimdeki kayıp parçaları aramamdan kaynaklı.
Belki de anılarla yüzleşip olduğu gibi kabul etmem gerekiyor.
Günün ilerleyen saatlerinde, şehrin kalabalığında kendimi bulurken, herkesin koşuşturması arasında, iç dünyamda bir sessizlik hüküm sürüyor.
Bugün, yaşamın soğuk rüzgarları arasında rotasını yitirmiş bir gemi gibi hissettim kendimi.
Bir yandan içsel bir sıcaklık ararken diğer yandan dış dünyanın soğuk gerçekleriyle yüzleşiyorum sanki.
Belki de bu üşüme, bir dönüşüm çağrısı, geçmişi bırakmak, geleceğe doğru bir adım atmak yönünde....