"Siz de aciz bir insan olarak sadece kendinize dayanamazsınız; bu dağı tek başınıza taşıyamazsınız. Taşımaya kalkarsanız altında ezilirsiniz. Dağı, Allah'a teslim etmelisiniz. Göklerin ve yerin Yaratıcısına hiçbir şey zor değildir. Zorluk da Allah'ın yaratmasına dahildir."
Allah'ın yardımına ve zafere giden en kestirme yollardan biri başkalarına yardım etmektir. Acı çektiğimizde, bu acıdan kurtulmanın en hızlı yolu başkasının acısını ortadan kaldırmaktır. İlahi kaide budur: "Allah bize, başkalarına muamele ettiğimiz gibi muamale eder."
"Mevzu kalbi korumak olduğunda, birçok insan kalbi sertleştirmenin onu acıdan koruyacağını düşünür. Ama kalbi sertleştirmek bizi ancak neşeden korur. Kalp, yumuşak olmak için yaratılmıştır; ne kadar yumuşarsa o kadar dayanıklı hale gelir."
"Başkalarının değişken ve dayanağı olmayan değer yargılarına kulluk etmekten daha ağır bir şey de yoktur. İnsanlar sizi bir gün onaylar, ertesi gün kınarlar; bir gün 'uygun' buldukları ya da 'siyaseten doğru' buldukları şeye yarın karşı çıkarlar.
Köklü bir içsel değişim başlatıp Allah'ı hayatımızın merkezi haline getirdiğimizde, o zincirlerden kurtulmuş oluruz. Toplumsal yargı korkusunun dayattığı gibi değil, Allah'ın yapmamızı istediği gibi davranmakta özgür oluruz. Hakiki cesaret ve manevi güç de işte buradan gelir. Bu da (her şeyden) soyutlanmayı ve (yalnız Allah'a) bağlanmayı gerektirir."
"İşin garip yanı, yaptığımız en büyük hatalardan biri de bu dünya ile ilgili beklentilerimizi yüksek, Allah'tan beklentilerimizi ise düşük tutmamızdır.
Dünyadan sevgi ve cömertlik bekliyor, hiç hayal kırıklığına uğramak istemiyoruz. "
"Başarısız olmak ve tekrar ayağa kalkmak bize cesaret kazandırırken karakterimizi de inşa eder. Başarısız olmak, bize Allah'a güvenmeyi öğretir. İşler istediğimiz gibi gitmediğinde, kendi iredemizin de üzerinde Allah'ın iradesi olduğunu kabul etmek durumunda kalırız."
"Bela ve musibetlerden elde edilen faydalardan biri de kalplerimizin insanlardan ziyade Allah'ı aramaya, insanlardan ziyade Allah tarafından görülmeye, övülmeye ve takdir eilmeye talip olma yönünde değiştirilmesidir, ki buna ihlas (saf ve samimi bağlılık) denir.
Allah'ın her ihtiyacımızı gözeten sıfatları hakkında tefekkür etmek muhteşemdir: görülmek isteriz, El Basir (Her şeyi gören) Allah'tır. Takdir edilmek isteriz, Eş-Şekur (az iyiliğe çok mükafat veren) O'dur."
"Çünkü sorumluluk sahibi olmayı hakimiyet kurmakla karıştırıyoruz. Ve bu bizi, rahatlayamadığımız, uyuyamadığımız, huzur bulamadığımız zavallı bir hale sokuyor. Yanlış olan her şeyi ve herkesi düzeltmenin bizim elimizde olduğunu ve kurtarıcı olduğumuzu düşünmek, ezici bir endişe duygusuna kapılmamıza yol açıyor."
"Her namaz, her ayet, her secde, her dua, başkalarına her hizmet, her hayır bağışıklık sisteminin -daha sonra bir tehdit geldiğinde bizim için savaşacak olan sistemin- bir başka yapı taşıdır. Tehdit gelirse değil, geldiğinde."