“Siz insanlar” dedim. “Bir şey hakkında konuşuyorken, hemen şöyle söylemek zorunda hissediyorsunuz kendinizi: ‘bu aptalca, bu akıllıca, bu iyi, bu kötü!’ Bütün bunların ne anlamı var? Sırf bunları söylemek için mi bir olayın içyüzünü araştırıyorsunuz? Onun niçin olduğu, niçin olması gerektiği şeklindeki sebepleri kesinlikle açıklayabiliyor musunuz? Böyle yapsanız, yargılarınızdan bu kadar aceleci olmazdınız.”