Her sabah kahvaltıdan sonra kahve içmek için oturduğumuz, pencerenin önündeki koltuklara oturamıyordum. Karnıyarık, domatesli pilav, fırın sütlaç yapamayordum. Müzik dileyemiyordum. Boğaz Köprüsünden geçerken iyot alalım, Boğaz havası alalım diye arabanın camını açamıyorumdum. Saçlarımı ensemde topuz yapamıyordum. Eeee, bunlar benim hayatımın renkleriydi... O' nunla bütünleşmiş renkler. Yerine ne koyabilirdim ki?