Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

oLrİC

oLrİC
@SuSkUnAvrE
Bazı hasretler ,ancak ölümle son bulur
"""Tanrıya isyan etmiyorum Sadece dünyasını beğenmiyorum. Eğer hepimiz Tanrı nın kulları isek; Neden genç bir kız basma entari bulamazken , kokonalar ipeklere bürünsün?? Neden biri üç gün aç yatarken,öbürü tıka basa yesin?? Ben öyle sanıyorum ki,bunlar Tanrı'nın bile gücüne gidiyordur." /~ DOSTOYEVSKİ
Reklam
Geçmiş ile gelecek arasında bir bağ kurulacak olursak bin yegane temeli geçmişi iyi bilmekten geçiyor ki geçmişini bilen toplumlar geleceğine yön verme müşterini eline alıyor demektir! İyi yada kötü, çirkin yada güzel ikilemlerle gelişen bir toplumun geçmişi geleceğe dönük geçmişini iyi çözümleme becerisine sahip olursa o nice de geleceğini sağlam temeller üzerinde inşaa edeceği görülecektir! Medeniyet kılık kıyafette midir? Sorusunu soracak olursak! Medeniyet geçmişinin harfini yerle bir edip başkalarının harflerini devrim diye var edip geçmiş harflerdeki seslendirmeyi başka toplumlarının harflerine entegre edip medeniyet diye devrim kendi medeniyetini geçmişini bu toplumun hafızasında toz duman edip toplumu bir gecede kör cahilane çevirmek medeniyetse devrimse biline ki bir asırlık döngüde elinde kazma kürek ve toprak dışında keza tohumunu dahi üretemeyen bir toplum medeniyetine dönüşür veya dönüştürülür! Dostoyevski’nin düşünce yapısında yatanda bu düşünce ağıdır ve şuan ki medeniyet sahipleri adlandırması yapan avrupai zihniyetin geçmişine bakıldığında hakikatin hangi düzeyde olduğu ve Avrupa’nın şuan ki yaşayışları ile geçmişteki yaşayışları arasındaki bağı görülecektir!
Dünya mı yıkılsın yoksa bir bardak çay mı içersin? Deseler. Ben çayımı içtikten sonra dünyanın canı cehenneme derim .

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Dostoyevski bir toplantıda yüksek sesle okuduğu bir şiir nedeniyle Çar tarafından Sibirya’da hapse mahkum edilir. Hapis cezasını bitirdikten sonra anılarını kaleme aldığı “Ölüler Evinden Anılar” adlı kitabı yazar. Kitapta, hapishanedeki hayatından önce insanları tanıdığını sandığını ama yanıldığını burada anladığını belirtir. Yazar, “kara halk” olarak tanımladığı bu kitleyle karşılaştıktan sonra insanları çözümlemeye ve kendi iç dünyasının derinliklerine inmeye başlar. Dostoyevski hapishanedeki bir köpeğin yanından geçen her mahkum tarafından tekmelendiğini gözlemler. Köpek mahkumlardan kaçmadığı gibi yanına bir mahkum yaklaştığında eğilerek tekmelenme pozisyonu almaktadır. Dostoyevski bir gün köpeğin yanına yaklaşıp başını okşar. Köpek şaşkın şaşkın ona bakarak hızla yanından uzaklaşır ve acı acı havlamaya başlar. O günden sonra köpek Dostoyevski’yi her gördüğünde ondan kaçar. Ruhu köleleştirilmiş bu köpek bir sevgi açıdır. Bu durum insanlar için de geçerlidir. Hayatları boyunca haksızlığa ve kötü davranışlara uğramış sevgi açları iyi bir davranışla karşılaştıklarında nasıl davranacaklarını bilemezler. Bazen kötü davrandığınız insanlar size tapar, bazense iyi davrandıklarınız sizden nefret eder. Böyle insanların gözünde onları aşağılamanız onlar için bir beklentidir. Sizi gözlerinde yüceltirler. Eşit ve iyi davrandığınızda ise onların gözündeki değeriniz birdenbire düşer..."
Pek iyi değilim Varenka. "Duygularım ölmüş gibi. " #Dostoyevski
Reklam
" Yine , yırtık cebime koymuşum umudu ... " Dostoyevski
Dostoyevski der ki; ''Eğer ertelediğin şey mutluluğun ise, kaybedeceğin şey, koca bir hayat olur...! O sebeple insan; sevmeli, affetmeli, özür dilemeli ve her şeyi ile hayatı kabul edip yaşamalı.''
Geri114
217 öğeden 211 ile 217 arasındakiler gösteriliyor.