soundcloud.com/...mperor-east-...
''East Hastings insanları farklıdır, cankiler sizden para isterler ama asla size saldırmazlar, fahişeler sizin müşteri olmadığınızı anlayınca yaklaşmazlar. Onlar kötü bir yaşam sürdürdükleri için asla başkalarını incitmezler. Hikayeleri farklı farklıdır fakat kimse mutlu olduğu için şırıngalara sarılmaz.''
Uzun yıllar önce Salih Suruç'un iki ciltlik siyerinde okumuştum... Ebu Hureyre'den nakledilen bir hadisti galiba. Susuzluktan kırılan bir köpeğe su veren fahişe... Fahişenin mağfireti...
Tanrı korkusunu, ibadetlerini rozet gibi üstlerinde taşıyan nicelerinin de laneti...
İnanana da inanmayana da daha güzel öğüt var mıdır bilmem.
Ah gönülleri koca düşkünler. Yükseklerde gezenlerin durmadan çekiştirdiği düşkünler. Sizlerin göz yaşlarınız hürmetine dönmüyorsa şu alem, gök başımıza çöksün, toprak bedenlerimizi kabul etmesin, içindekilerle birlikte yok olsun tüm evren.
Kimse hayra yormaz beni
Kuşbaz ve uçmaya meraklı,
Ütüsüz giyerim karabasanlarımı
Sakarım, sık sık çarpar deviririm yazgımı
İçimdeki suyu döktükten sonra işte, ondan sonra
Şikayetim yok, rahatım.
Taşralı ve safım.
İnsan kaybolmayı ister mi ?
Ben işte istedim bayım.
Uzaklara gittim
Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin
Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım !
Gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı
Tesbih tanelerim bitse gözyaşlarım...
Saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı.
Aşk diyorsunuz ya
Ben istemenin Allah’ını bilirim bayım !
Ah benim nergis kokulu cehaletim...
Ruj lekeleri bıraktın bardaklarda
Anlatmak isterdin kendini durmadan
Bir bardağa bile olsa.
Ne diyecektin, ne söyleyecektin
Şairlerin şahı olsan,
Bir Ah’ dan başka .
Bana yıllarca, bunca sözü boşa söylettin.
AH !