Okurken zaman zaman içinde bulunduğumuz dönemden benzerlikler bulduğum bu kitapta; Okyanusya’da yaşayan insanları ölüme götüren en büyük suçun düşünce-suçu olduğundan bahsedilir. Dayatılan sisteme
körü körüne bağlılık göstermeyen, bağnazca davranmayan, beynini çalıştırıp düşünen, sorgulayan herkes bir gün ortadan kaybolur.
Geldiğimiz noktada özgürce düşünmeye bile hakkımız olmayan bizler de birer düşünce-suçlusuyuz. Bir umut varsa proleterlerde değil, Türk gençliğinde..
“Bir gün karanlığın olmadığı bir yerde buluşacağız.”