Neden sürekli geçmişten daha fazla şey anımsamaya çalışıyoruz ki? Birkaç ayrıntı daha fazla anımsadığımızda ne çoğalacak sanki? Yitiklerin sayımını artırmaktan, bunların fazladan hüznüne kapılmaktan başka?
Her gün damarlarımıza aşırı doz siyah mizah şırınga ederek katlanıyoruz gündelik hayat dedikleri sığlığın derin karanlığına. Hiçbir karanlık o kadar derin değildir.
Toplumsal hafıza, yalnızca başarmışların kaydını tutar. Kaybedenlerin hikayesi hiç saklanmaz. Oysa dünya tarihinin çok önemli bir bölümü kaybedenlerin hikayelerinde saklıdır.