Okurken ana karakterlerden çok Numan aklımdaydı. Öyle güzel sevmişti ki Numan onun meselesi mutlu olmak değildi, Suna mutluysa ona yeterdi. Bundan deli demişlerdi ona.
Sabah mahalleden ayrılışında, akşam mahalleye geri dönerken oturduğu kaldırımda bir 'Merhaba' diyebilmekti onun arzusu. Bir selam ona yetip de artıyordu.
Sahi siz sevdiğinizin düğününe gitmek ister misiniz? O istemişti, Suna'nın mutlu olduğunu görmek istemişti. Eli eline değmeden tıpkı İstanbul'u seyreder gibi işte...