Tartışmalı bir kitap. Bazı okurları hayran bırakırken diğerlerini hayal kırıklığına uğratabilir. Şahsen hoşuma gitti, fakat eleştiri ve soru eklemek zorundayım.
*Eleştiri ve felsefe*
Kitabın bazı kısımlar okuyucuyu yanlış yöne götürebilir. Yazara göre “başarı”- aile geçmişinden gelir, bu da aile eğitimi, aile zenginliğidir. Ayrıca “başarı”, çalışkanlıktan (hani şu 10,000 saat çalışma kavramı) ve zamanında ve yerinde gerçekleşen kesin fırsatlardan gelir. Yazara göre başarılı olmak için akıllı veya yetenekli olmak azdır. Mükemmel bir aile geçmişine sahip, mükemmel bir ülkede, mükemmel bir zamanda doğmuş olmalısın. En azından yazarın çoğu durumda açıklama yaptığı örnekler böyleydi. Bu fikir Kendilerinin de “çizginin dışınakiler” olabileceğini düşünen okuyucular için son derece depresif bir açıklamalar olabilir. bazı okuyucular “çizginin dışındakileri” kıskanabilir ve amaçlarına göre hareket etmeyi bırakabilirler.
Öte yandan yazar, fakirin her zaman fakir, zenginin her zaman zengin olacağı fikrini desteklemektedir. Bu çok felsefi bir fikir. Tartışılması uzun sürer. Çok fakir ve eğitimsiz ailelerden gelip ünlü olmuş o kadar çok insan var ki, yazar onlarla ilgili çok az örnek vermiş.
*Eksikler*
Kitapta hoşuma gitmeyen kısım, uçak kazaları ile ilgili bölüm. Çok uzun ve çok detaylı. Sanki yazar kitabını daha da kalın göstermek istemiş.
*Güzel tarafı*
Hoşuma giden tarafı ise kültürel mirasın anlatımı. Sosyolojik açıdan bakıldığında kültürel miras kavramı aklımdaki bazı sorulara güzel ve mantıklı cevaplar verdi.
Güzel bir şekilde yazılmış, okumak işkence değil, çok kısa zamanda bitirdim.