Dünyalık olmayan bir dünya görüşüne mensup suskun bir derviş...
Üniversite - Uluslararası Al Mustafa Üniversitesi / Dinler ve Mezhepler Tarihi Bölümü
Şii - Adaletçi
İslam'ı kabul eden bir halk, tıpkı İslam'ı kabul eden bir fert gibi, bu aşamadan sonra herhangi bir ideal için yaşama ya da ölme salahiyyetine sahip değildir. Bir Müslüman'ın, adı ne olursa olsun, bir imparator ya da hükümdar uğruna, ya da bir ulusun, bir partinin veya benzer bir yapının uğruna kendini feda etmesi düşünülemez. Çünkü İslam'ın en güçlü sevk-i tabiiyyesi ile bir Müslüman, bunların bir çeşit tanrıtanımazlık ve putperestlik olduğunu görür. Müslüman sadece Allah'ın adıyla ve İslam'ın şanı için can verebilir. Bunun haricindeki tek seçenek, harp meydanından kaçmaktır.
Bu inançla, dostlarımıza ve düşmanlarımıza ilan ediyoruz; Müslümanlar İslâm dünyasının kaderini kendi ellerine almaya ve dünyalarını kendi düşüncelerine göre tanzim etmeye karar vermişlerdir.
"Ama bak bunun adı hayattır;
beni de asla dediğim yolda yürürken görmüşler.
Seni de asla dediğin yoldan dönerken görebilirler..."
Yoluma dikenler ekmeyin.
Dünya halidir;
Belki yarın bana yalınayak gelirsiniz.