"Aşık olduğumuzda, o büyük duygusal deprem ruhumuzu antik Yunan kentleri gibi sallamaya başlayıp sütunlarımızı, kubbelerimizi, kemerlerimizi yıkarak, o yıkıntılardan sevdiğimizi de içine alacak yeni bir kent yaratmak için geldiğinde, mutlu bir varoluşla kederli bir yıkılış aynı anda dikilir önümüze. Gücümüzü sınar. Bir aşkı taşıyacak güce ve sağlamlığa ulaşamadıysak, deprem, vaktinden önce geldiyse bizi ya da sevdiğimizi yok eder."