Yürülme, yasama, yargı erkleri ayrılığı burjuva devlet yapısına tekabül etmektedir. Bu yapı içinde temel görev, başlıca siyasi güçler, yani bir yandan egemen sınıflar, öte yandan emekçi kitleler arasında dengeyi sağlamaktır. Sömürenlerle sömürülenler arasında doğası gereği kaçınılmaz bir uzlaşma olan burjuva devlet, dengeyi sağlamak ve iktidarı bölmek zorundadır ...
Rus sosyalist cumhuriyetinin, siyasi güçleri bölmekte ya da onlar arasında bir denge kurmakta hiçbir çıkarı yoktur, çünkü tek bir siyasi gücün, yani Rus proletaryasının ve köylü kitlelerin egemenliği üzerine kurulmuştur.
Bu amaçlar uğruna yapılan zaferlerde Tih sahrası birinci derecede rol oynamıştır.
Bu arada birçok fatihler gelip geçmiştir. Asurluluar,İranlılar,Hz Ömer, Mısır'da hüküm süren Çerkes hanedanı bu çölden Suriye'ye yürümüştür.
Napolyon Bonaparte buradan Akka kalesine hücum etmiş, fakat tarihin sayılı sillelerinden birini Cezzar Ahmet Paşa'dan yiyerek tersyüz dönmüştür. Mısırlı İbrahim paşa buradan Suriye'ye yürümüştür. Fakat hiçbir kahraman, hiçbir hükümdar ve fatih Tih sahrasını Yavuz Sultan Selim han gibi geçmemiştir.
Mısır lideri Türk asıllı Tomanbay'a karşı cenkte Padişah'ın lalası Sinan Paşa'dır.
Herkes kendi yalnızlığında yitik
Erir bir suskunluğun tüneklerinde
Hangi el aralar hangi yüz girer
İçimiz sevgilere kapalı nicedir
Dışımız eğreti yalan giysiler.