"Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü. Hem akıl çağıydı hem aptallık. Hem inanç devriydi hem de kuşku. Aydınlık mevsimiydi, karanlık mevsimiydi. Hem umut baharı hem de umutsuzluk kışıydı. Hem her şeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu."
"Büyükbaba dedi ki anlamak gerekirmiş. Ama birçok insan anlamak istemezmiş çünkü anlamak zahmetli işmiş. Bu yüzden kendi tembelliklerini örtmek için sözcükler kullanır ve diğer insanlara 'miskin' derlermiş."
"Bana insanlardan mı bahsediyorsun?" demişti. "İnsanlar mazide ve tarihin yaprakları arasında kaldılar. Bu gördüklerin birer karikatürden başka bir şey değildir."
“Kötülükleri gördükçe hayatta faziletli olarak kalınamayacağını kabul ediyor, kendisi bu yola asla giremeyeceği için yaşamaktan soğuyor, robot haline geliyordu.”
"Yalnızlık. Kelimenin bittiği yerden başladı. Kelimeler yalnızlığı unutturdu ve yalnızlık kelimeyle birlikte yaşadı insanın içinde. Kelimeler, yalnızlılığı anlattı ve yalnızlığın içinde eriyip kayboldu.Yalnız kelimeler acıyı dindirdi ve kelimeler insanın aklına geldikçe yalnızlık büyüdü, dayanılmaz oldu."