Bugün günlerden pazar .
[ ] Erkencik mahrum etmedim bedenimi yataktan . Güneş yolunu yarilamisti güne merhaba dedigim de , geceden hazirladigim ütülü gomlegimi üstüme geçirdiğim gibi soluğu disarda aldım . Doya doya baktım gökyüzüne , bir dilenci çocuk yalvarmasina ,, istediğini almamış annenin arkasında ağlayan çocuk sesine ,, simitçi çocuğun, üzerinde hic simit eksilmemis simit tepsisine ,, gözüme sokarcasina büyük büyük indirim yazıları yazılmış vitrinlere ,, ve parklarda çocuk sesini aratan yaşlı dedelerin sesiz sedasız hallerine ...sonradan soluğu bir kitap evinde aldım , nicedir bekleşip duran kitaplar ... ozlemlerini ,insanın parmak uçlarında , titreyen dudakların fisiltilarinda gizleyen kitaplar . Ama gelmez , aklının hatrini cignemis insan . Yasamin kör kuyularinda zaman çürütmekle hemhaldir . Bekleyişlerine bir ızdırap da ben koyamayim diye , gezindim bir kaç sayfanin satirlari arasinda , kaç cay içtim , kaç cay soguttumm bilmiyorum. Bir yatalak edebiyatcinin umutsuzluga felç tutulmuş dünyasından başımı kaldirdgim da , gece ,siyahlarini indiriyordu, esnafin indirdiği kepenklerin sesi eşliginde .
Ikı gün sonra kirli olduğunu fark edeceğim yastığa başımı koydugum an , dudaklarima kadar gelmiş kekremsi ıslaklik , o günden sonra ayiplanmayan , zaman zaman kirpiklerimden başlayarak , kuruyana dek akan , içinde senin de yüzdüğün bir nehir oldu cehremde . GICIRDAYAN RANZADAN SESLER ...