Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mehmet Tekin

Mehmet Tekin
@Tekin3525
İnsan için en zor olan şey, her gün insan kalmaktır
Eğitmen
Doktora
131 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
İnsanları kaderleri karşılaştırır, Karakterleri yakınlaştırır, Kararları anlaştırır, Davranışları uzaklaştırır..
Reklam
Türk gençliğine büyük bir meşale yakan, büyük dava adamı, adam gibi adam Rahmetli Hüseyin Nihal Atsız’a Türk gençliği adına davanın meşalesi olduğu için sonsuz teşekkür ediyorum ve mekanı cennet olsun diyorum. İtler bile gülecek kimsesizliğimize #İyikiDoğdunAtsızAta
Çağatay Hanı'nın emrinde çalışan orta dereceli bir komutan olan Timur 1000 kişilik bir kuvvetle dostuna (Fahreddin) yardım etmiş geri dönüyordu.Hem yardım ettiği için mutluluk ve gururu hem de adamlarını kaybettiği için üzüntüyü yaşıyordu. Hiç beklemediği bir anda saldırıya uğradı. Bu saldırıya karşılık verildi ama Timur sağ elinden ve ayağından ok yemişti. Timur acıyla bir duvarın önüne oturdu. Eli ayağı tutmaz bir durumda hiçbir gücü kalmadığını düşünüyordu. Çok üzgündü ve her şeyin bittiğini biliyordu. 34 yaşında hayatının baharında kurduğu tüm hayalleri bir bir uçup gidiyordu. Bunları düşünürken başını çevirdi ve bir karınca gördü. O karıncayı takip etmeye başladı. O an için Timur' un hayatında ve düşüncelerinde o karınca vardı sadece ve bir farkındalık yaşadı. Neydi bu farkındalık? Karınca dayandığı dik duvara tırmanmaya çalışıyor her defasında düşüyordu ve hiç yılmıyordu. Birçok denemeden sonra karınca o duvarı aşmayı başardı. Timur o an içinden '' Bir karınca bunu başardıysa bende başarırım'' dedi. Zayıf düştüğü o durumdan hemen kurtuldu işte o an Timur'un dünyaya hakim olduğu ilk andı. İnancın ve hayallerin gerçeğe doğru yöneldiği ilk andı. Timur daha sonra güçlü bir devlet kurmuş ve kısa zamanda Asya'nın büyük bir bölümünü egemenliği altına almıştı. #TimurİleKarınca #Timur #Timurİmparatorluğu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayat der ki : Sevdiklerinizi artı ve eksileri ile kabul etmeyi öğrenmedikçe sevmeyi ve sevilmeyi beklemeyin. Yoksa sevmenin lezzetine varamayacak eleştirmekten sevmeye vakit bulamayacaksınız., Ve hayat der ki: Dostluk ipekten bir gömlek gibidir. Onu taşımayı bilemezsiniz sırtınızdan kayıverecektir. Sırtında dost gömleği olmayan yürekler hep üşürler…
Bir insanı nasıl tanıyacağınızı biliyor musunuz? Ne okuduğuna bakın, Ne seyrettiğine bakın, Duvarlarına ne astığına, Raflarına ne koyduğuna, Nasıl konuştuğuna, Nasıl dinlediğine bakın. Yapmanız gereken tek şey bakmaktır. Bunlar size onun ruhunun nerede olduğunu gösterir. Bak ve Gör . . . Tekin...
Reklam
GÖKTANRI İNANCI, ALTAY ŞAMANİZMİ “Bu inanca sahip olanlar, insan odaklı düşünmezler tabiatı. Her şeyin bir nimet, insan için yaratılmış olduğu düşüncesi yoktur bu inançta. Koyunlar, insanların sofralarına pirzola olsun diye dünyaya getirmezler kuzularını. İneklerin insanlara süt sağlamak gibi bir derdi, katırların, develerin yük taşıma gibi bir hevesi yoktur. Kiraz ağacının tabaklara meze yetiştirmek değildir hedefi. Ancak bu, insanın ihtiyaçlarını tabiattan karşılamaması gerektiği anlamına da gelmez. Dengesi bozulmadan yararlanılmalıdır ondan. Hayvanların ve bitkilerin de amacı, aynı insanlar gibi üremek, soylarını devam ettirmektir. İnsanın ihtiyacından fazlasını tabiattan almaması gerektiğine, bu bilinci yitiren her insanın zamanla ruhunu kaybedeceğine ve hastalıklı bir kişiliğe dönüşeceğine inanılır. İnsanların bir ruhu varsa eğer, çiçeklerin, atların, köpeklerin, fillerin, kaplumbağaların ve tabiattaki her şeyin de az ya da çok bir ruhu vardır çünkü.” (Tanrı'nın Temsilcileri, sayfa, 181)
" Hayat ertelemeye gelmez, kendine kendini hediye et .!" Güzel bir gün dilerim arkadaşlar 😊☕
"Kızılderili şefleri trenle, New York’a getirildi. Bir heyet kendilerini karşıladı. Konuklara toplantı öncesi kenti gezdiriyorlardı. Sokaklardaki insan seli, arabaların, iş makinelerinin gürültüsü kızılderilileri şaşırtmıştı.. Birara Oglala Lakhotaları’nın şefi ve şamanı Heȟáka Sápa-Karageyik bir Ağustos böceğinin şarkısını duyduğunu
Kendi kültür ve tarihlerini bilmeyen, yabancı kültür ve propaganda ile beslenerek aşağılık duygusuna kapılan gençler, kafalarında bir milli kahraman olmadığı için odalarını Türk büyüklerinin değil de Mao, Stalin, Ho, Lenin vesairenin resimleriyle süslediler. Orta Asya'da yok edilen Türkler onları hiç ilgilendirmezken Vietnam'da Afrika'da ölen insanlara ağıtlar yazdılar. Ulu Türkçü Nihâl ATSIZ
Yaşam.
Yaşam Ağaçı ve Teñri Eski ve yeni Türk düşüncesinde inanılan bir tek Tanrı vardır ve bu Tanrı evreni yaratan onun tek hakimi olandır. Yarattığı canlılar hep ölümlüdür ve zamanı yaşayacak olan O'dur ( Öd Teñri yaşar ). Evrendeki hiçbir şeye benzemez ve " Teñri teg Teñri " dir. Onun hiçbir şeye ihtiyacı yoktur (Muñsuz Teñri ) ve diri olan , herşeyi bilen , gören ve işiten O'dur. Erk sahibidir ve herşeyi yapmaya gücü yeter. Herşey ve herkes O'na muhtaçtır, herşey O'nun eseridir. Türk 'ün inanç ve düşünüş dünyasında herşeyin üzerinde olan Tanrı yaşatandır, Kut verendir. O'nun yeryüzünde kendisini sembolize eden nesneleri vardır ve bu nesneler ise Gök Tanrı 'nın özelliklerine sahip olmalıdır. Tanrı 'ya ya da Tanrı kutunu temsil eden nesnelerin başında da "ağaç " gelmektedir. Kökü yer altı dünyasını, gövdesi kişioğlunun yaşadığı yeryüzünü ve zirvesi Tanrı katını temsil eden "Hayat Ağacı " tek ve eşi benzeri olmayan bir ağaçtır. Üç alemi bünyesinde birleştiren kutsal ağaç , yaz kış yapraklarını dökmeyen, daima yeşil kalan bir ağaçtır. Yani Tanrı 'nın ebedilik vasfını temsil etmektedir.
Geri126
400 öğeden 391 ile 400 arasındakiler gösteriliyor.