1854’te kırım savaşına subay olarak katılmıştır tolstoy. Bu döneme ait izlenimlerini bu romanda anlatmıştır. Eser güzel bir tas birde başlıyor kırda bir deve dikeni onun deyimiyle “ Tatar” Çiçeği ile karşılaşır. Koparmaya çalışıyor, dikenleri sebebiyle her yeri kadar; çiçeği koparmıştır ama dalındaykenki güzelliğinden eser kalmamıştır. Romanın konusunda bakıncaı belki bu sunum için bile bir eleştiri kitabı yazılabilir diye düşündüm. “… çiçeğin üzerinden bir araba tekerleğin geçtiği anlaşılıyordu, böyle yük durması bu yüzdendi, iyi gitti ama yine de yerinde duruyordu. Sanki bedeninin bir parçasını koparmış, iç organlarını dökmüş, kolunu kesmiş, gözünü oymuşlardı. Ama o, çevresindeki bütün kardeşlerini yok eden insanoğluna teslim olmamıştı.” bu cümleleri okuyup Kafkasya’ya baktığımızda yazarın aslında ne dediğini çok derinden anlıyorum. Kitabın sonunda Tolstoy Hacı Murat’ı dostunu öldürtür. Kitabın başındaki Tatar Çiçeği Hacı Murat’tı aslında.