Tuğçe

Kimseye etmem şikâyet Ağlarım ben halime Titrerim mücrim gibi Baktıkça istikbalime.
Reklam
Gerçekler her zaman güzel olmayabilir. Bazen ne kadar az şey bilirsen, o kadar iyidir.
Kimse kimseyi tanıyamaz. Tanıdığımızı sanırız. Tanıdığımız kadarına inanırız. Eğer gerçekten tanısak, bırakın aşkı filan, kimse kimseyle arkadaş bile olamaz.

Reader Follow Recommendations

See All
Her seye alışılırdı, hayallerinin gerçekleşmesine bile.
Artık savunacağı hiçbir şey yoktu. Kendi kendine, “Mademki öyle, hayattan elimde ne varsa hepsini mahvettiğimi bilerek ayrılıyorum,” dedi. “Düzeltmeme de imkân yok artık... Şu halde?..”
Reklam
O yıl, aldığı maaşın yaşayışına yetmediği anlaşılmış...
Birisi üzerine eğilerek, “Bitti,” dedi. İvan İlyiç bunu duydu, içinden tekrarladı. Kendi kendine, “Ölüm bitti,” dedi. “O yok artık.” Derin bir soluk aldı. Bu soluk alış yarıda kaldı. İvan İlyiç boylu boyunca uzandı ve öldü.
Birdenbire aklına: “Belki gerektiği gibi yaşamıyordum ben?” diye geldi. Kendi kendine, “Ama neden öyle olsun? Her şeyde gerektiği gibi hareket ediyordum...” diyordu, sonra bu hayat ve ölüm gizeminin biricik çözümünü, asla, mümkün olmayan bir şey gibi hemen kendinden uzaklaştırıyordu. “Peki, şimdi istediğin nedir; yaşamak mı? Nasıl yaşamak?.."
Ne mutlu ki kadınlar da vardı. Kocalarının katılığına karşın yumuşak, kocalarının donukluğuna karşın güler yüzlü, kocalarının ağırlığına karşın uçarı kadınlar. Kelimenin tam manasıyla kadınlar hayatı, erkekler ölümü temsil ediyordu.
Biricik sevgim doğdu biricik nefretimden! Ey erken görüp tanımadığım, tanımakta geç kaldığım!
364 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.