Din ile şâirâne hayâller arasında derin bir fark vardır: Dindar imanlıdır; dinin arz ettiği hayâllere inanır ve o bu dünyada yaşadığı hayatı, dini görüşüyle açıklayarak mânâlı bulur. Bundan dolayı dindar ümitsiz ve bedbin değildir. Dinin yerini alan şâirâne hayâllerde bu iman ve huzur yoktur.
"On şairlik bir çağdaş dünya şiiri antolojisi yapsanız Nazım Hikmet'i alır mısınız?" sorusuna, Neruda'nın, "Tek şairlik bir çağdaş dünya şiiri antolojisi yapsam Nazım Hikmet'i alırım," diye karşılık verdiğini biliyorum.