Anıl ERMAN

birçok hastalığın kökeninde yer alan temel faktörlerden biri, bilinçaltındaki inançların tetiklediği aşırı stres yüküdür. iyileşmek istiyorsak, hayatımızın çok erken safhalarında edindiğimiz inanç biyolojisini tersine çevirmek için katlanarak ilerleyen sancılı bir süreci başlatmak şart. harici olarak uygulanan tedaviler ne olursa olsun, iyileştirici güç içimizde. iç ortamımızın değişmesi gerekiyor. sağlığı bulmak ve tam anlamıyla kavramak için bizzat kendi inanç biyolojimizin merkezine doğru bir seyahate, bir arayışa çıkmamız lazım. bu da, yaşamlarımızı yeniden düşünmek ve yeniden tanımak anlamına geliyor.
Sayfa 315Kitabı okudu
Reklam
bir hissi yaşamaya engel olmanın aslında insanları daha büyük ve daha uzun süren fizyolojik strese maruz bıraktığını görüyoruz. insanlar kendi ruh hallerinin farkında olmadığından, kendilerini stres sonuçlarından koruyabilmeleri de daha güç oluyor. dahası, duyguların sağlıklı bir biçimde ifade edilmesi kendi başına stresi azaltan bir şeydir. stres kaynaklı kronik hormon ve bağışıklık değişimleri, alzheimer gibi hastalıklar için fizyolojik zemin hazırlamaktadır.
Sayfa 227Kitabı okudu
Herhangi bir kişilik türünün hastalığa yol açtığını söylemek mümkün olmamakla birlikte, birtakım karakter özellikleri fizyolojik stres yaratma ihtimali daha fazla olduğundan kesinlikle riski arttırmaktadır. Bastırma, hayır diyememe ve kişinin kendi öfkesinin farkında olmaması, kişinin duygularının ifade edilmediği, ihtiyaçlarının görmezden gelindiği ve nezaketinin suistimal edildiği durumlarla karşı karşıya kalmasını çok daha muhtemel kılmaktadır. bunlar, kişi stres yaşadığının farkında olsun olmasın, stresi tetikleyen durumlardır. yıllar içerisinde tekrarlanarak ve çoğalarak, vücut dengesine(homeostazi) ve bağışıklık sistemine zarar verme potansiyeli yaratırlar. bir vücudun fizyolojik denge ve bağışıklık savunmalarını zayıflatarak, hastalığa kapı aralayan veya direnç gücünü azaltan şey, başlı başına kişilik değil strestir.
Sayfa 177Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
bizim değişmez özellikler olarak gördüğümüz şeyler bilinçsizce benimsenmiş alışkanlık türünden savunma tekniklerinden başka bir şey olamayabilir. insanlar çoğu kez, bu alışılmış davranış biçimlerinin öz benliğin ayrılmaz bir parçası olduğu düşüncesiyle bunlarla tanımlanırlar. hatta bazı özelliklerinden ötürü kendinden nefret duygusu bile güdebilirler...
Sayfa 178Kitabı okudu
İnsanı merkeze alan bütüncül yaklaşım, kan testini veya patoloji raporu değil de, kişinin yaşam öyküsünü dikkate alır. insanları, karşı karşıya kaldıkları, hem çevrelerindeki hem de kendi içlerinde ürettikleri her bir stres unsurunu dikkatle incelemeye teşvik eder.
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
Reklam
153 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.