Ardından kollarımız kendiliğinden birbirine uzandı ve sarıldık. Bir makaranın binlerce kilometre uzadıktan sonra toplanıp ilk haline dönmesi gibiydi. Ucunu ona taktığım misina tüm dünya denizlerini dolaşmış, var olan her binaya, açılan her yola dolanmış ama günü gelince avuçlarıma dönmüştü.