Akşamın ufkunda güneş soluyor;
Renkler ölgün, ses yok, gölgeler uzun...
Saki, gönlümüze zulmet doluyor.
Ruha neşe veren şarabını sun.
Akşamın ufkunda solarken güneş
Son günü düşünüp kederleniriz,
Söner kalbimizde titreyen ateş,
Deriz ki: - Ne yapsak ölüm çaresiz.
Her kadeh birkaç gün çalıyor bizden,
Sen yine sormadan doldur, ey saki.
En sonra, kim olsak, kalıyor bizden
Bir taşın üstünde bir "Hüve'l-baki".
1922 Halep
Ali Mümtaz