#Schopenhauer
"Bilgi ve bilincimiz arttıkça sefaletimiz de artar. Bitkide henüz duyarlılık yoktur, dolayısıyla acı da yoktur. Hayvan dünyasının en aşağı türlerinde, belli belirsiz bir acı çekme
vardır; böceklerde duyma ve acı çekme yeteneği sınırlıdır. İlk olarak omurgalı hayvanların
gelişmiş sinir sistemiyle acı büyük çapta belirmektedir; akıl geliştikçe de aciı giderek yükselmektedir. Bilinç yükseldikçe, bilginin kesinleștiği oranda acı da artmaktadır ve en
yüksek noktasını, insanda bulmaktadır. Bir insan ne kadar iyi bilirse, ne kadar akıllıysa, o
kadar çok acısı vardır; dâhi olan adamsa en çok acı çekendir."
Sizin hayatınızda çalmak için uğruna hayatınızı vereceğiniz bir "konçerto" yok mu?
"İşte bunun için yakarım geleceğimi" dediğiniz bir
"parça" bulunmuyor mu repertuarınızda?
Yoksa eğer, bu, hayatınızda hayatınızdan daha kıymetli bir şey bulunmuyor demektir.
Kolay anlaşmalar yaparsınız o zaman. Budalalar..
karşısında susar, zorbalar karşısında eğilirsiniz.
Koşumları yalandan, kırbacı çıkarcılıktan yapılmış
arabalara koşulursunuz siz de.
"Hayır" demeyi unutursunuz.
Herkese dağıtırsınız o lanet olasıca boş mukavelelerinizi. •
“insan zihni… kendisini düzenli bir şemanın parçası olarak hissetmek ister”
Carl von Clausevvitz
Strateji bir kazanma oyunudur ve bu nedenle doğru düşünmeyi gerektirir.
Bu yönüyle, doğru düşünmenin yollarını arayan felsefe ve matematik ile
ilgilidir. Diğer yanıyla ise hukuk, tarih, ekonomi, sosyoloji, antropoloji gibi
toplumu ele alan disiplinlerin hepsinden yararlanmak zorundadır. Böyle
bakıldığı zaman buna, çeşitli disiplinlerden daha fazla yararlanarak yapılan
politika demek mümkündür ki, diplomasi ve askeri politika da buna dahildir. ‘
Ve aşk çıplak gezer.
insanlar nedense en çok kendi derinliklerinde gizli olandan korkarlar, ama merak da ederler
korktukları şeyi, merakla korku birbirine karışır, kendi içlerine doğru bir adım atıp sonra geri
çekilirler. Hem derinlik-lerindekini gizlemek için tüllerine sarınırlar hem de tüllerini parçalayacak
bir çıplak bıçak ararlar.
Sevmeden sevilmeyi istemelerinin asıl nedeni budur, sanırlar ki sevmeden sevilirlerse eğer, tülleri
parçalanmadan derinliklerde saklı olanlar gözükür onlara, kimseye göstermeden kendileri
görebilirler orada olanları ve böyle düşünenler hep yanılırlar.
Aşkı bitmiş bir ilişkinin kamburu,
lambaları sönen bir evden sızan yalnızlığım. Dudağımdaki titreme içimde can çekişen gelecektir. Yüreğimin çok önceden
gördüğü bir sonuçtur kirpiklerimdeki buğu.