Rüya görmek için dünyaya, dünyada kalabilmek için rüyaya ihtiyacımız var.
Psikoloji de rüyanın yerini bilenler bilir. Bilinç dışına atılan her şey rüyalarımızda gelir ve bizi bulur.
Kabile halkları hala rüya geleneğini devam ettirir. Veya Uzak Doğu'da Japonlar. Küçük bir çocuğun rüyasını her zaman önemserler. Çünkü bilirler ki çocuğun algı dünyası rüyasına yansır. Böylece çocuğun günlük hayatta yaşadığı kaygılar, korkular, sevinçler rüyalarında hayat bulur.
Rüyalarımıza saygıyla yaklaşarak onları anlamaya çaba gösterdikçe belki de gerçek dünyadan bize sertçe gelen mesajları veya kötü olayları artık rüyalarımız yoluyla idrak edip çözümleyeceğiz.
İnsan beyninin işleyişi ve uykunun insandaki yeri hala tam anlamıyla çözülmüş değil. Uyku bizlerin yeniden yapılandırıldığı, iyileştirildiği, gün içinde çözüm bulamadığımız olay ve hallerin çözüme kavuştuğu bir sığınaktır.
Kendime ve rüyalarıma olan saygım bu kitapla daha bir güçlendi.
Kitabın yapısına içindekilere gelicek olursam, ilk sayfalarda geçmiş toplumlarda rüyaya verilen önemden söz ediliyor. Daha sonra yazar bize rüya günlüğü tutmak adına gerekli tavsiyelerde bulunuyor. Uykuya hazırlık ve unutulan rüyaların hatırlanması adına yapılabilecekleri aktarıyor. Kitabın yarısından çoğu rüya yorumlama da bize rehberlik edecek bir sözlük mevcut. Yani kitabı satın aldığınızda gerekli tavsiyelere uyar ve pratik yapılarsanız kendi rüyalarınız yorumcusu olabiliyorsunuz.
Aman he, kendi rüyalarınızı ilk önce kendiniz yorumlayın. Yazarın bize ilk önemli tavsiyesi bence buydu.
Meltem Güner'in kalemine emeğine sağlık.
