Kendimden, orijinal otantik benliğimden kaçışımı ya da kopuşumu kolaylaştıran haplarım olduğu gerçeğini görüyorum. Bunlar iradesizlik, ertelemek ve duygularımı yaşamayı engellemek gibi düzenli olarak yuttuğum haplar matrix düzleminde.
Anneme göre güvenilmeyecek biriydim ve güvenilmez bi insan olduğum için hayatımda var olan kişilere de güvenemeyeceğime inanmak istemiştim. Yalnız kalamazdım. Tek güvenilmez kişi ben olamazdım… Ve herkes bir gün o güvenimi zedeleyecek şeyler yapacaktı.
Hayatımdaki kritik seçimlerimin ve ideolojilerimin tamamen kendi özgür irademe ait olduğu yanılsamasına kapıldığım uzun soluklu yıllarım oldu ve bu örüntünün çözülüşü de bi hayli vakit alıyor. Yıkıyorum yeniden inşa için.
Mabet onun kutsal alanıdır ve mabette olan her şeyin bir içsel anlamı vardır. Ortada duran altar (sunak) dünyadır, üzerinde yanan mum onun iç benliği, ritüel bıçağı iradesi, asa yetkisi, tütsü düşünceleri vs…