Tuba Dağdaş
Tuba Dağdaş
@Tuba_Dagdas
Psikolojik Danışman/ Aile Danışmanı
Yüksek Lisans
Denizli
192 reader point
Joined on March 2021
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Martin Eden, bana bunca zamandır sorduğum sorulara, bak bende sormuştum o soruları nasıl aradım ve nasıl yanıtlar aldım bir oku der gibi hayatına dahil edip, öğrendiklerimle hem beni hem kendini nefessiz bırakıp gitmiş gibi öyle bir ruh halinde bıraktı ki yerini ne ile dolduracağım hiç bilmiyorum. Bir çok karakteri sevdim, üzüldüm, özledim, ama Martin'le adeta özdeşleştiğimi hissettim. Şu an bitirmenin onu kaybetmenin acısını yaşıyorum.
Martin size hayatta istedikten sonra başaramayacağınız hiçbir şeyin olmadığını, gözünüzde büyüttüğünüz pek çok seyin de aslında sizi mutlu edecek kadar büyük bir şey olmadığını tüm yaşanmışlığı ile gözler önüne seriyor. Ne terkettiği ne de uğruna her şeyini feda ettiği yaşamın bir anlamı olmadığını ikisi içinde de kendine yer bulamadığını felsefik, psikolojik, sosyolojik, ideolojik adına ne derseniz deyin her açıdan gösterdiği müthiş bir eser. Okuyun, okutun...
Üniversitede profesör olan David Lurie'nin öğrencisi ile olan ilişkisi ortaya çıkmasıyla birbirini takip eden utançlar silsilesinin, Nobel ödüllü kitabı...
Kitapta o kadar çok bizi insanlığımızdan utandıracak olaylar yaşanıyor ki neye 'yok artık' diyeceğinize şaşıracaksınız.
Üniversiteden ayrılan David Güney Afrika'da yaşayan kızı Lucy'nin yanına yerleşir orada yaşananlara ilişkin baba kız arasında bir kültür çatışması yaşanır. Kültürler arası utanç, kişisel-toplumsal utanç, vs. Adına ne derseniz deyin "Utancın 50 tonu"nu göreceğiniz bir kitap. Nobel ödüllü kitaplara yönelik sadece okuma yapılmaması,konunun içeriğine yönelik araştırma yapılması, kitaba yönelik anlamlandırmanızı kolaylaştıracak. Yoksa bu mu Nobel ödüllü almış kitap gibi bir yorumunuz olabilir.
Fransız kültüründe yetişmiş bir kadının, içinde bulunduğu topluluğun dini öğretilerinde içine sinmeyen bir şeylerin farkına varması sonucu kendini arama yolculuğunun onu getirdiği noktayı anlatan bir eser. Röportaj tekniği ile son derece sade ve akıcı bir anlatım yakalanmış. Yolculuğu esnasında Mevlana ile tanışması ve Mevlana'nın üzerinden asırlar geçmesine rağmen öğretilerinin hala günümüzde de geçerliliğini bize bir kez daha görmemizi sağlıyor. Yerinde sorular (bazı sorularda kendinizi bulacaksınız) cevaplar tam tadımlık tarzda, susuzluktan ölmüşken bir yudum su içmek gibi, devamı olsa keyifle okurdum diye düşündüm. Fransız kültürüne ait karşılaştırmalar biraz yabancı gelse de, mutlaka kişinin kendisini arama yolculuğuna eşlik edebilecek bir eser, tabi yazarın dediği gibi kişinin buna her anlamda hazır olması gerekiyor.
Reader Follow Recommendations
Bir Egeli olarak metinlerde şivenin değiştirilmeden yer alması, buram buram Anadolu kokması, kendinizi kitap içinde bir karaktermişsiniz gibi sizi içine çekmesi ve gerçek bir bir hayat öyküsü olması kitabı farklı bir gözle okumanızı sağlıyor.
Türkiye siyasi tarihini insanlar üzerindeki etkileri de göz ardı edilemeyecek kadar derin yaralar bırakması, tarihe de bir ışık yakmasını, sadece olay değil duygu ağırlıklı ele alınması çok kıymetli. Sayılarla bildiğimiz tarihlerin, insanlara etkileri, yaşanılan yoklu dönemleri insanın içine işliyor.
Ayrıca kitaptaki en çok dikkatimi çeken ve takdir ettiğim nokta; güçlü kadınlar. Anadolu'da hep ezilen, hor görülen, en azından hep öyle bildiğimiz kadınların kitaptaki haykırışları, başkaldırıları, istediklerini elde etmekteki çırpınışları benim için, oldukça önemli ve değerli bir nokta. Emeğinize, kaleminize, düşünce dünyanıza sağlık...
